+7
Mükemmelliğin tarifi bu olsa gerek. Biraz soluklandık ardından ise Asıl olaya geçtik. Sanırım on kilometre kadar dağın içinden geçen bir parkur gibi birley vardı. Parkur diyorum ama insanlar yavaş koşu yaparlar o tarz şeyler. Bazı muallaklerde motor sürüyordu onlara her zaman çözenmişimdir çok havalı gözüküyorlardı. Bazıları karavanla gelmiş belki baş ülkelerdendir ama adam hayatını yaşıyor. Çekmiş karavanı oraya kimseye zararırında yok kimseyle muhattap da olmuyor. Onlarıda geçtikten sonra başladık parkura. Gayet güzel bir yol du hiç asfalt dökülmemiş olmasına rağmen fazla tümsek yoktu. Tabii yolun uzunluğunu değiştirmiyordu ama basitleştiriyordu. Yarıya geldiğimizde çardakta dilenirken susuzluğumuzu giderdik. Tekrar yola çıktığımızda terimiz soğumuştu buyüzden biraz daha zor oldu son yarı. Finish çizgisni geçtikten sonra herkes ölüyordu. Tuvalete gittik ihtiyaçları karşıladık, biraz da dinlendik tabii. işin zevkli kısmına gelmişti sıra. Binbir zorluklar ile çıktığımız yerden uçarak inecektik. Bir hafiflik gelmişti içime. Sanki tüy gibi hissediyordum. Ben hiç bu kadar pedal çevirdiğimi hatırlamıyorum Abi. En az otuz beş kilometre vardır yani. Eve geldiğimde Futbol antremanı da yapamadım. Evde bir kaç mekikle yetindim. Çoktan akşam olmuştu. Günün de yorgunluğuyla, bir kaç dua edip ruhumu teslim ettim...