O gece bitti bende bittim. Abilerle selamlaşmadan evin yolunu tuttum. Hüsnü o gece sanki acılarıma, geçmişime üflemişti. Eve gider gitmez geçtim internetin başına klarnetle ilgili ne bulduysam okudum. Baya pahalıydı ama param vardı yine de parayı çar çur etmemeliydim (çar çur ne mk). Cüzzi bi fiyata uygun bi klarnet buldum hemen siparişini verdim. (Boston sol klarnet gece atabilirsem fotoğrafını atarım). Daha klarnet gelmeden o gece ders veren yerlere bakmaya başlamıştım herşey hemen olsun istiyordum (tak olurdu). Ama fiyatlar baya yüksekti mk aylık 350 liraya ders mi olur. Aklıma yine Kemal geldi o kesin çalan birini tanıyordur diyip. Gecenin bi yarısı koşa koşa bara gittim. Her zamanki gibi kuruyu çekip köşesine çekilmişti. Hayvan gibiydi mk ne içerse için sarhoş olmayı bırak başı bile dönmüyordu. Oturdum karşısına konuyu anlattım pek giblemedi yarın hallederiz dedi. O geceyi barın üst katında kıçım donarak geçirdim. Ah ulan Kemal.

Sabah uyandığımda her yerim kas katı kesilmişti. Kemali uyandırıp hadi kalk hocayla tanıştır beni diye sürükledim. Pek küfür eden biri değildi ama o zaman baya sövmüştü bin. Neyse kalktık ömer abi simit falan almıştı biraz ondan otlanıp kendimizi dışarıya attık. 45 dk yürüdükten sonra başka bi bara gittik. Bu pezo yine içelim deseydi Allah yarattı demeden ağzını yüzünü verecektim eline. Ama öyle olmadı girdik bara barda duran çocuğa Abdullah nerde dedi (barda Abdullah ne gezer mk). Çocuk yukarıda diyemeden bebek ağlaması gibi bi ses duyuldu yukarıdan. Evet Abdullah reyiz klarnetle yıkama yağlama yapıyordu. Bizde yukarı çıkmaya başladık.