Beyler şunu açıp okumaya başlayın;
https://youtu.be/O1IAn0nYiIU
Bu dünyada beni iki kadın sevdi .Biri iktidarım, gücüm için, diğeri ise tutkuyla sevdi. Tutkuyla,aşkla, vefa ile seven :hiçbirşey istemeden karşılıksız seven fikriye’ydi.
Fikriye’nin ölümünden yıllar sonra Mustafa Kemal’in ağzından dökülen sözlerdi bunlar.
Bir muammaydı Fikriye Hanım .Kimine göre Çankaya’nın duvaksız gelini, kimine göre Ata’nın alaturka yönü. Kimi “Çankaya’ nın first lady’si” unvanının asıl sahibi olduğunu düşünürken, kimisi Ata için kendisine yardımcı olan, hayranlık duyanbir kadından öteye gitmediğini düşündü. Latife Hanım’a göre ise kendi deyimiyle Mustafa kemal ile arasını açan “yılan”dı Fikriye.
Hakkında pek çok söz söylendi, kitaplar yazıldı, belgeseller hazırlandı. Fakat hiçbiri asıl Fikriye’yi,Ata’nın Fikriyes’ini anlatmaya yetmedi.
Ankara’daki TCDD’DE bulunan, eski adı”Direksiyon Binası”olan Atatürk konutu’na yolunuz düşerse, Fikriye’nin ikamet ettiği odayı gezmenizi tavsiye ederim.Bu odada Fikriye’ye dair birçok ize rastlayabilirsiniz.
Fikriye Hanım’ın odasında tek kişilik karyolanın üzerinde kocaman bir posteri dikkati çeker. Siyah beyaz olarak olarak basılmış bu resimde muhtşem gözleri, düzgün hatları, siyah bukle kakülleri ile hala çok güzel.
“Fikriye Hanım, Selanik 1887-30 mayıs 1924”
Resmin altında iri harflerle şunlar yazılıdır:
“O,UĞRUNA ÖLÜNESi ADAMIN UĞRUNA ÖLDÜ….”
Fikriye Hanım 1887 yılında Selanik’de doğdu. Atatürk"ün annesi Zübeyde Hanım’ın ikinci eşi Galip Bey"in kardeşinin kızıdır. Genç yaşta bir Mısırlı ile evlenmiş fakat bu evliliği yürütemeyerek, ailesinin yanına dönmüştür.1923 yılına değin Çankaya Köşkünde Mustafa Kemal"e yardımlarda bulundu. Bu arada ciğerlerinden rahatsızlandı. Münih’e gitmek zorunda kaldı. Mustafa Kemal"in Latife Hanımla evliliğini öğrenince Türkiye"ye geri döndü. Birkaç gün Çankaya Köşkünde misafir edildi. istanbul"a yerleşmeye karar verdi. 1924 yılında Ankara’dan ayrılmadan önce Münih’ten Mustafa Kemal’e getirdiği hediyeyi vermek üzere Çankaya Köşkü’ne gitti. Fakat başyaverin, Mustafa Kemal’i görmesini engellemesini kendine yediremeyen Fikriye Hanım Köşkün önünde tabanca ile kendini vurarak intihar etti.