they call me alpha

beyler biraz araştırma yaptım salat ve namaz konusunda birkaç bişey buldum paylaşmak istiyorum

http://vekuran.blogspot.c...am-ruku-secde-itikaf.html

bu yazıyı ve hacinin verdiği ilk yazının yarısına kadar falan okudum aklımda birkaç şey şekillendi.

hacinin dediği gibi kuranda kıyam rukü secde geçiyor diye namaz var demek anlamsız verdiğim linkte bu açıklanmış.

ayetlerin muhkem ve müteşabih(mesani) şeklinde açıklandığından bahsediliyor.
muhkem: dosdoğru, somut yani temel anlam.
müteşabih: üstü kapalı yani bir şeye benzeterek ya da zıttıyla beraber vererek anlatmak.

bunlardan yola çıkarak;
kıyam: Allaha saygının emsali olarak daima emrine hazır olduğunu göstermek
rüku: vahye tam bir saygı ile gönülden iman etmek
secde: kendini Allaha adamak ve dinin kuralları doğrultusunda yaşamak.

bu verdiklerim asıl anlamlar. bir de bunun şu versiyonu var

kıyam: ayakta durmak
rüku: eğilmek
secde: yüzünün üstüne kapanmak

peki nasıl oldu da bu kelimeler böyle bir anlam değişikliğine uğradı? bunun sebebi şöyle açıklanmış: hz. muhafazid'in zamanında topluca kuran okunurken insanlar saygılarını göstermek amacıyla kıyamda dururlarmış. bu toplantıların sonunda da Allaha boyun eğdiklerini anlatmak için secdeye kapanırlarmış. salat dersi olarak bu gösteriliyor. kısaca insanlar Allaha bağlılıklarını göstermek için soyut olan kavramları somut olarak sergiliyorlarmış.

ancak sonradan emevilerin zamanına gelindiğinde, kuranda geçen asıl anlamlar gözardı edilerek kıyam rukü secde gibi kavramlar direkt olarak namaza ithaf edilmiş ve bu ritüel ortaya çıkartılmış. bu şekilde ed-din (normalde din deriz ama kuranda kullanımı ed-din dir çünkü ed-din tek doğru din, tek gerçek yol gibi anlamlara gelmektedir) tahrif edilmiş.

burada anlaşılması gereken şey, kuranda geçen soyut kavramların somuta dökülmesi ve bu anlamların asıl anlam gibi kullanılıp kurandaki anlamlarının yozlaştırılmasıdır.

bu ayrım hakkında şu ayet verilmiş:

"sana kitabı indiren odur. o'ndan kitabın temeli olan bir kısım ayetler muhkemdir; diğerleri ise müteşabihtir. kalplerinde bir kayma olanlar, fitne çıkarmak ve olmadık yorumlar yapmak için ondan benzetilen ne varsa (teşebeha) ona uyarlar. oysa onun tevilini(varacağı muhkemi) Allahtan ve ilimde derinşenlerden başkası bilmez. derler ki: "biz ona inandık. tümü Rabbimizin katındandır. temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp düşünmez." ali imran 7

beyler şimdi ben bunu yazdım çünkü burası bir incelik barındırıyor. ayetin çevirisine baktığımızda iki defa müteşabih dendiğini görüyoruz ama bu kelimelerden birisi müteşabih diğeri ise teşebeha. yani bunlar iki farklı kelimeler. burada Allahın eleştirdiği şey kalplerinde kayma olanların yoruma açık olan şeye değil, sadece benzetilen şeye uymaları. yani tıpkı kıyam-rüku-secde nin farklı anlamları gibi.

bahsettiğim farklı kelimeler: http://i.hizliresim.com/G39qEy.jpg

not: hacinin verdiği linkte salat kavramı üstünde bir çalışma var. burada ise ondan ziyade namaz kavramlarının açıklaması verilmiş(yani öyle oldu qwewq). bu arada bu yazdıklarım sadece verdiğim linkten yola çıkarak. hacinin verdiğini bitirdikten sonra onu da yazmayı düşünüyorum. hata yaptıysam affola, lütfen yanlış bildiğim bir şeyler varsa beni düzeltin.