/i/Okul

"Eğitim, kafayı geliştirmek demektir, belleği doldurmak değil."
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +3 -1
    **gözlerini açtı** hay dıbına koyayım yine mi okul...

    Bu öğrenci, orta okuldan itibaren öğretmenlerin ve okulun nasıl olduğunu öğrenmiş, tiksinmiştir.Bu yüzden okula gitmek istememekte, zaten istemediği için dersleri anlayamadığını da bilmekte. Ama sistem tüm dersleri dayatmakta...

    kalkar öğrenci. liseye yeni geçmiştir. büyük bir heyecan vardır. oranın orta okul olmadığını bilmektedir. çok heyecanlıdır çünkü yeni arkadaşlar edinecek, belki de notlarını düzeltecekti. egolu öğretmenler olduğunu bilmiyordu lisede. zütü kalkık kızların olduğunu bilmiyordu. yavşak bir müdür olduğunu bilmiyordu. bunların hiçbirini bilmiyordu, çünkü o liseye yeni geçmişti... Gitti okula, etrafı inceledi. okulunu tanımaya çalıştı. ilk defa gelmişti buraya. etraftaki insanlara ve kızlara göz gezdirdi. bütün kızlar güzeldi ve lise 3-4 erkeklere bakarak hayallere daldı. bu hayallerden uyandıran onu müdürün sesi oldu. geçti sırasına, arkadaşlarını inceledi, kaynaşmaya çalıştı. ilk gün herşey çok güzeldi ya! ne güzel bir mekandı lise. düşündü kendi kendine, niye sevmiyorlar lan liseyi, mal mı bu adamlar?

    ilk aylar laylaylom geçti. herkes tanışıyordu ve dersler az işleniyordu. ne güzel ya! ders işlemiyoruz amk dedi kendi kendine. lise 1 kolay olacak gibi dedi. 2 ay daha geçti. işte gerçek lise başlamıştı. öğrencilerin öğretmenlerin egolu yüzlerini ve kalkık zütlerini gördükçe sinirden kendinden geçeği anlar çok yakındı. 5 puan vermeyen öğretmenlerin, hiçbirşey anlatmayıp sınavı zor soran öğretmenlerin. salak fizikçilerin olduğu dünyaya hoşgeldiniz diyordu gökyüzü. öğrenci dersleri dinledi bir güzel. matematiğe kafası basmıyordu. basmamasına rağmen haftada 8 saat matematik işliyorlardı. zaten 8 saatte bir günde farklı farklı ders görüyorlardı. bunları akılda tutmak zor oluyordu biraz ama öğrenci aldırmadı. liseydi sonuçta... geçti zaman, sınav sonuçları açıklandı. ilk sınavları kötüydü, ikinci sınavlarından orta derecede aldı. matematiği kötüydü ya, kalıyordu galiba matematikten. 49.50'de kalmıştı ya. şanssızlığa bak. ben şimdi güzel öğretmenime gidip bir kaç not istersem hemen verir diye düşündü. çıktı öğretmenler odasına, hocam size birşey söyle-...
    sözünü kesmişti öğretmen. dedi ki ; not dileneceksen hiç gelme oğlum. öğrenci üzüntü ve öfke karışımı ayrıldı öğretmenler odasından... görünüyordu okulun kötü tarafı. eve gitti bunu ailesine anlattı, hocanın puan vermediğini söyledi. nafile! ailesi dinlemedi onu, verdi tatilde sanayiye. matematikten kalmıştı nede olsa. okul başladı. dersler ağırlaştı, sınav yaklaştı. öğretmenlerin maskesi tek tek düşmüştü aşağıya. artık o lise 1'deki çocuk yoktu. bütün çocukları körelttiler. ya sistem, ya öğretmenler. o bütün zeki çocuklar bu huur çocukları yüzünden öldü. hepsini öldürdüler...

    Benim almanyadan bir arkadaşım var. saat 7'de kalkıp okula gidiyoruz diyince kahkahalarla güldü. Okula sabah gidilir mi ya, biz 10'da gidiyoruz diyince beynimde fırtınalar gibişti. Haklı, saat 7'de okula mı gidilir amk? akıl var mantık var. anlamıyoruz zaten günde 8 saat okul, eve geliyoruz hangisini tekrar edelim amk. en güzeli dersleri salıp rahatına bakmak. kopyayla geçersin ne de olsa. çünkü çalışsanda ailene veya öğretmenlere yaranamıyorsun. sınıfı geç yeter amk.
    ···
   tümünü göster