+2
-“Kimdir bu?”
-“Efendim kendisi Seyh’tir. Yorede cok hatirlisi vardir.”
Bunun uzerine Ataturk Seyh’i yanina cagirttirir.
-“Bak baba’ imanin olcusu sakalin boyunda degildir. Sunu rica etsem de en azindan Peygamber efendimizinki gibi kisaltsan” der ve eliyle de boyunalti hizasini gosterir. Seyh “emrin olur Pasam” diyerek yerine cekilir.
Toplanti bittikten sonra Ataturkayrilir ve aradan birkac ay gecer…
Bir aksam Ataturk’un aklina konyadaki seyhi gelir. Vali’yi telefonla arayip seyhin sakalini kesip kesmedigini sorar. Vali seyhin sakal boyunda en kucuk bir kisalma bile olmadigini soyler.
Ataturk telefonu kapatir, kagidi kalemi eline alir ve sonra nazirini cagirip, yazdigi yaziyi konya Valiligi’ne teblig etmesini ister.
Ertesi gun konyadan seyh efendinin Ataturk’u gormek uzere Ankara’ya dogru yola ciktigi haberi gelir.
Seyh Ankara’ya ulastiginda’ Ataturk’un karsisina cikar. Sakal tamamen kesilmis, sinekkaydi bir tras olunmus, saclar kisaltilmis, kilik kiyafet bastan sona degistirilmis, bambaska bir gorunume burunulmustur.
Orada bulunanlar bu degisime cok sasirirlar ve Ataturk’e bunun nedenini sorarlar:
-“Aman Pasam, o seyh ki sakalina el dahi surdurmezdi…Siz ne ettiniz de kokunden kesmesini sagladiniz?”
Ataturk gulumser, sonra da yanindakilere donup soyle der:
-“Dun aksam konya Valiligi’ne bir yazi gonderdim ve seyhi Afyon’a vali atadigimi bildirdim.”
Ardindan da yeni bir yazi hazirlayip nazirina bunu seyhe vermesini soyler.
Yazida soyle yazmaktadir:
-“Inancin olcusunun sakalda olmadigini anladigina sevindim. Valilik meselene gelince…Bugun koltuk ugruna kirk yillik sakalindan vazgecebilen, yarin baska seyler icin milletinden bile vazgecebilir. Seni boyle bir ikileme mahkum birakmayalim.”