+2
1) Zanna uymak: Zan aslını bilmediğin bir konuda iyi ya da kötü hüküm vermendir. Hak kesin bilgiden, batıl ise zandan beslenir. Zan kesin bilgiye ulaşmaktan daha zahmetsizdir. Hiçbir olay karşısında aslını öğrenmeden bu böyledir diye kesin hüküm vermeyin. izlediğiniz haberlere inanmayın, aslını araştırın.
"Oysa onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Sadece zan peşine takılmış gidiyorlar. Oysa zan hiçbir zaman gerçeğin yerini tutmaz." Necm 28
"ey iman edenler, eğer bir fagib size bir haber getirirse onun doğeuluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük eder, sonra yaptığınıza pişman olursunuz" hucurat 6
2) Kendini kandırmak: Bir daralmanın, sıkışmanın verdiği sıkıntı ve bunalımla birlikte kendine bir çıkış yolu bulur. Hayatta farkında olmadığımız olay sürekli bir ilerleme halinde olduğumuzdur. Durağan olduğumuz ve pasif kaldığımızda olay suyun kovaya dolması gibidir. Kova dolduğunda yani içsel bir baskı ve zorlama oluştuğunda biriken bu enerjiyi kullanarak, olması gerekeni yerine getirerek normalleşmemiz gerekir. Ancak hiçbir katkısı olmayan GEÇiŞTiRMELER, kendimizi sürekli OYALAYACAK oyunlarla meşgul olmamız, zaman içinde ana yoldan saparak, hiçbir şey yapmayarak, kendimizi yapıyor gibi aldatmaya zorunlu ihtiyaç duyar hale geliriz. Çünkü ilerleme(olgunlaşma) evrensel bir kural olarak genlerimize kodlanmıştır.
Ego kendini bilmeyi engelleyen mekanizmadır. Bu engelleme kandırmak biçiminde olur. Ego büyük bir kandırıcı ve en büyük acıların nedenidir. Kişi kendini başkalarından koruyabileceğini zannederek yaşdıbını harcar gider. Aslında kendi oyunu ile kendi tuzağına düşer. Başlarına gelen olumsuz durumda başkalarını suçlayanlar da kendi yetersizliklerinin farkındadırlar. Bu nedenle saldırgan tavırlar sergilerler. Yüksek sesle baskın çıkma yollarına başvurulur ki bu tavırlar da başkalarını kandırmaya çalışmanın göstergesidir. "insan istediğine yol bulur, istemediğine bahane" isteyene her yerde yol vardır