Saat 4e geliyordu artık hava biraz da olsa serinlemişti en azından yakmıyordu. Yeşim oturduğumuz koltukta yavaş yavaş bana yaklaşıyordu. Koluma girdi ve başını omzuma koydu. Alkolün etkisiyle bu durumdan çok memnundum. Ben de başımı onun başının üstüne koymuştum. Uzun bir süre sessizlik olmuştu. Galiba uyumuştu. Yeşim diyerek kontrol ettim ama cevap gelmedi. Ben de kucaklayıp yatağına zütürmeye karar verdim. Yatırdım yatağına klima çarpmasın diye üzerine ince bir şey örttüm dönüp kendi yatağıma gidecekken kolumdan tuttu ve doğruldu.

Y: white falcon, senden çok hoşlanıyorum. Biliyorum bu doğru değil ama kendime hakim olamıyorum.

Deyip dudağıma bir öpücük kondurdu. Ben büyük bir çelişkiye düşmüştüm. Yeşim çok güzeldi, olumsuz bir şey söyleyemedim. Daha doğrusu hiç bir şey söyleyemedim ve sadece öpücüğün karşılığını verebildim. Çok güzel öpüşüyordu, çok mutlu hissediyordum. Bir süre sonra dudaklarımızı ayırdık ve beraber uyayabilir miyiz dedi. Hayır demek istemiyordum ama Denizi, Feyzayı ve Muratı düşündüm ne derler, ne düşünürler gibisinden.

Y: cevap vermeyecek misin?
B: diğerleri ne düşünür yeşim?
Y: senden hoşlandığımı herkes biliyor zaten.

Bunu duyunca bir rahatlama geldi ve o gece beraber uyuduk.