Dağa taşa söverek ilerliyordu Sins. Ferre oyuncusu olduğu için Türkiyede aile şirketi olarak kurulan hiçbir şirket onu işe almıyordu. Nedeni ise basitti. Sekreterimi giber, kızımı giber diye. Ama Sins öyle biri değildi. iyi bir adamdı. Csharp dilini kadınlar ile yatarken kafadan çözmüştü. Artı hangi kodun hangi kadını bir üst sürüme yükselteceğini. Hangi kadını da yenileyeceğini biliyordu. Çok iyi pezevek olurum lan diye düşündü. Sanayinin yolunu tuttu. Yavaştan karı kız toparlamaya başlamıştı etrafında.
Bir Pavyon açtı. Sins'in Mekanı diye. Ama bilmiyordu kimse. Onun bir mafya babasının karısını bir ferrede becerdiğini. Bu yüzden herkes arıyordu onu. Görseler anlından indireceklerdi. Herkes yakınlarda Alexisin ölüm haberini duymuştu. Texas ölmüşse onun ölümü de yakındır. Terasa çıktı. Her ne kadar parası olsada saadeti yoktu işte. Adamın dibi de olsa. Ferre kralıda olsa. Derdi vardı işte. Sonra sigarasını bitirdi. Yavaşça mekana adımını attı. işte tam o an. içerideki Kabadayı iso ve adamları yanlarında ise Kissa Sins vardı. Johnny elini cebine zütürdü. 3e tekti. Hiö adil değil.. içeri birden iki kişi girdi. Biri Cabrera diğeri Şahin K. isonun adamlarına iki tane çavuşla çaktıkları gibi adamlar yerdeydi. iso ne yapacağını bilememiş her yere kurşunlar yağdırıyordu. Johnny hiç istifini bozmadan isoyu yere yatırdı ve Şahin K. ve Cabrera ile bunu üç gün gibmişti. Ama dertler bitmiyor ki amk hayatında. 900 küsür ferre çekmiş. Bunun babası var anası var. Tüm dünya sinsin üstüne geliyor gibiydi. Gözleri küçüldü ve yere devrildi...