1. 1.
    0
    Susuyorsun. Duymak istediğin tek ses alıp verdiğin bir nefes. Bu, kendi nefesin olmasın istiyorsun ama lanet olsun, bazı kurallar var yaratılıştan gelen. Mesela; kalp atmazsa ölürsün, işte buna ölünür dostum.
    Ama susuyorsun en başında söylediğim gibi. Çünkü sen sustuğunda, bağırmak moda oluyor, susma.

    Gece saat, 01:08.
    Bir durakta oturdum, bomboş bir durak..
    Bir kaç kadın geçiyor önümden, aceleyle, küçük ama hızlı adımlarla, etrafa gülücük saçarak.
    Sonra birkaç kadın daha geçiyor; ikili üçlü kol kola, etekleri radarda, etekleri çok kısa kadınların, bakmıyorum. Çünkü basit bir zevk insanı zor bir hayata mahkum eder.

    Önümden kadınlar geçiyor, hala gülüyorlar, nereye gidiyor bu kadınlar bilmiyorum. Hayatımda görmediğim kadar güzel kadın, bacak, göğüs ve tebessüm görüyorum. Ama bakmıyorum tabii, görüyorum sadece. Bakarsam birisine aşık olurum, sonra bir belalı olurum bir kadının hayatında.

    Merak ediyorum, nereye gidiyor bu kadınlar ya da neden benim oturduğum durağın önünde bu kadar güzel kadın var, bu kadar güzel kadın geçiyor. Ayağa kalkıp bir kadının ardından baktım, sonra etrafıma baktım, işte! köşede bir bar var. Demek ki bu yüzden bu kadınlar bacaklar, bu yüzden arzularım sağ duyulu. "Fakat bir sorun var", dedi, yanımdan geçen kadın diğer kadına.
    "Ne sorunu" diye bağırdım, "işte köşede bir bar var, gidip orada eğlenin duygusuz konslar!"
    ikiside yakama yapışıp, "ne diyorsun lan sen" dedi, "bırakın beni" dedim, "beni rahat bırakın"

    ikiside yakamı bırakıp bara doğru yürüdü. Arkalarından baktım, kalçalarını kıvırarak yürüyorlardı. Ne kadar isteksiz bir gece dedim, şimdi çoktan yatmam gerekirdi herhangi birisiyle.

    Durağa döndüm, oturduğum yere. Artık önümden geçen kadınların sayısı azalıyordu, hatta bir ara hiç geçmiyordu. Ama zaman geçiyordu. insan herşeyi geçiriyor içinden bir sevgi sahibi olana kadar, diye düşündüm. Sonra, alla alla dedim, burası podyum gibi bir yerdi, bu defile ne çabuk bitti. Ayağa kalktım usulca, on yirmi bira içmiş sağlam bir içici gibi, aynı anda bir baş dönmesi, bir adım ileri iki adım geri, sarhoşum bu akşam, kim sarhoş etti beni dedim içimden.

    Bara doğru yürüdüm, kapıdaki güvenliğe sert sert baktım, oda bana baktı. Barın kapısına doğru yaklaştım, geri çekil der gibi bir adım öne çıktı güvenlik, "kim sarhoş etti lan beni" diye bağırdım, bir yumruk attı yüzüme, yarısı boşa gitmedi, yere serdi beni şerefsiz.

    Biraz önce bana bağıran kadınlardan birisi bardan çıktı, siyah topuklu ayakkabılarıyla seke seke bardan uzaklaştı beş on metre kadar, kulağında telefon vardı.
    Yattığım yerden ona baktım, kafamı çevirdim durduğu yere doğru. Uzun bacakları vardı ve göğsü açık, memeleri sallanıyordu her ileri geri adım attığında. Arzuluyorum onu.

    Telefonu kapatıp yanıma doğru yaklaştı. "iyi misin", dedi, yüzüme doğru eğilip. Memeleri yerinden fırlayacak gibiydi.
    Çıldıracaktım. Elimle göğsünü avuçladım, elimi itti. "Sanane lan iyi miyim kötümüyüm" diye bağırdım, "Defol git işini yap"
    "Sen ne yapıyorsun ulan pekekent" diyip bir tokatta o attı, sonra topuklunun sivri ucuyla penisimi ezmeye çalıştı, sırtüstü döndüm, "rahat bırak beni" diye bağırdım, bir tekme atıp bara doğru yürüdü. Arkasından baktım. Bir huur gibi sallanıyordu bara yürürken. Belki de huurydu he?.

    Nasıl bir yumruk yediysem, güvenlik gelip beni kaldırdı. Zaten fahişeden de tokat yedim, iyice geriliyordum. Güvenlik, "defol git harcarım seni" diyip kıçıma tekmeyi vurdu.

    Tekrar durağa doğru yürüdüm. Kaşımda ufak bir kanama vardı. Ama önemli değildi, ne kanlar dökmüşüm, bir pavyon güvenliğimi beni dağıtacak! Ha hah! Gülerim ben buna.

    Saat 02:03.
    Durağın içinde oturuyorum.
    Bir saat önce yakama yapışan ve biraz önce beni yerde tekmeleyen kadın, topuklu ayakkabılarıyla seke seke bana doğru yaklaştı, yanıma oturdu.
    Durgundu, mutsuzdu.
    Biraz önceki halinden eser yoktu.
    Çantasından sigara paketi çıkardı, sigarayı yakıp bir tanede bana uzattı, bende sigara yaktım tüm yalancı aşklar için.

    "iyi misin" dedim.
    "Hayır" dedi gözlerime bakıp.
    "Sen iyimisin" diye sordu.
    "Hayır"
    "Fazla acıttım galiba şeyini" diyerek gülümsedi.
    Vücudu mükemmeldi. Göğüslerini biraz kapatmıştı, bacakları uzundu, mini etekliydi, üstünde mavi bir bluz vardı.
    "Evet" dedim, "Fazla acıttın şeyimi, ama yüreğime dokunmadın, işte buna değer şeyimin acısı"
    "Ne tuhafsın.
    Kimsin sen"
    "Ben seni bu gece memnun edecek tek erkeğim yavrum" dedim, bir elimi bacağının üzerine koyup okşamaya başladım.
    Mini etek, kırmızı kilotlu çorap giymişti.
    "Bu elbiseleri neden giymekten hoşlanıyorsun"
    "Hoşlanmıyorum, bunlar iş elbisesi"
    "Personel kıyafeti yani" dedim, sigaramdan ilk dumanı üflerken.
    "Evet" dedi.
    "Kaç yaşındasın sen" diye sordu.
    "On beş"
    "Sen kaç yaşındasın"
    "Otuz iki" dedi, sigara dumanını yere üflerken.
    "Neden erken çıktın bardan" "Müşteri bulamadım"
    "Müşteri bulamadığın için mi yanıma geldin"
    "Ben senin yanına falan gelmedim, sadece içeride daraldım ve bu yüzden gelip buraya oturdum"
    "Ne yani, telefonla konuştuğun adamla fiyatta anlaşamadın mı"
    "Ne fiyatı" dedi, "Telefonda konuştuğum kişi sevgilimdi"
    "Biliyor mu yaptığın işi"
    "Biliyor" diyerek başını salladı.
    "Yuh" dedim, "Nasıl müsade ediyor senin çalışmana"
    "O bana aşık. Her koşulda aşık bana, benim umudum o"
    "Senin umudunsa neden seni kurtarmıyor kahpe"
    "O daha on sekiz yaşında, yapabileceği tek şey bana aşık olmak.
    Ancak bana sadık kalarak bir şey yapabilir o"
    "Sen ona sadık kalabiliyor musun peki?"
    "Duygusal anlamda evet, ben de ona aşığım"
    "Ama başkalarına veriyorsun, huursun sen"
    "Evet ama hayat böyle, ben alıştım bu duruma.
    Hem ikimizde alıştık. insan herşeye alışmaz mı?"
    "Alışır" dedim.
    Elimdeki sigarayı söndürdüm,"Hiç ona verdin mi" diye sordum.
    "Hayır" dedi, "Sadece seviştik bir kere, bu da yeterli"
    "Sen ne kadar fahişe bir kadınsın lan" , "Yaptığın mesleğin bari aşık olduğun adama bir faydası olsun"
    "Olmuyor" dedi, "O da korkuyor benimle ilişkiye girmekten"
    "Ne saçma bir korku. Korkucak neyi var bunu"
    "Diğer erkekler gibi olacağından"
    "Nasıl?"
    "Onu diğerlerinden ayıran özellik aşkının fiziksel anlamda olmaması, duygusal olması. O da bunun farkında. Eğer onunla birlikte olursam kendini kötü hissedeceğini söylüyor"
    'Bu nasıl bir gece' dedim içimden, bu kadın ne anlatıyor sabahtan beri.
    "Bir gecelik ücretin nedir?"
    "200 lira"
    Cebimden yüz lira çıkartıp gösterdim, bir anda aldı parayı.
    "Ne yapıyorsun huur sakin ol" dedim.
    "Bu şu an içindi"
    "Nasıl yani"
    Telefonu çaldı, beş on metre uzaklaştı. Biraz sonra yanıma geldi, oturdu.
    "Çok salaksın. Sabahtan beri bir fahişe ile sohbet ediyorsun, bedava mı sandın?"
    "Vay kancık" dedim, dudaklarından öperken memelerini avuçladım. Bu sefer kızmadı. Beni itti. Boynunu öpmeye başladım, "Vermeyecek misin 100 lira" dedi.
    "Önce sen bir ver, sonra bakarız yavrum"
    "Olmaz" dedi, yanımdan kalktı.
    "Dur, nereye gidiyorsun, sadece yüz liram var"
    "Tamam hallettik işte delikanlı. ikinci bir yüz lirada biraz daha sevişiriz, o kadar"
    Arkasını döndü.
    "Ben otuz üç yaşında değil yirmi yedi yaşındayım. O telefonda konuştuğum on sekiz yaşındaki sevgilim değil yedi yaşındaki oğlumdu. Oğlum benim sahip olduğum tek değer. Ve beni böyle kabul ediyor, alıştı mesleğime. Sen ise küçük bir fırlamasın kendinden utan"
    Bana doğru döndü.
    Kahkaha atmaya başladı.
    Sonra cebinden bir sigara çıkarıp içmeye başladı.
    "Konuştuklarımızı gerçek mi sandın? Ben bir fahişeyim ve bu oyunun hakemiyim. Seni istediğim gibi oynatırım" diyip arkasını döndü,
    bara doğru yürümeye başladı.
    "Öldürdün lan beni" diye bağırdım arkasından, "defooool" diye karşılık verdi.
    Doğru dedim, defolayım buradan, hem ben kimim.
    Ayağa kalktım ellerimi iki yana açtım, "Kimim lan ben" diye bağırdım, etrafımda kimse yoktu.
    Bara doğru yürüyüp güvenliğin önünde bir daha bağırdım.
    "Kimim lan ben"
    Silahıyla havaya sıktı bir iki el.
    Etrafta kimse yoktu.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster