Bu sırada Selçuk çılgın figürler sergileyerek ellerini havaya kaldırır, dede ise anlamsız bakışlarla 3.5 cm damarlı haşın yannanına doğru döner. yannanı: "Ne oldu usta sıkıntı mı var?" diye sorar. Dede konuşamaz. Ardından Selçuk polislere "Ne oldu usta sıkıntı mı var?" diye sorar. Dedenin yannanı sessizce özenti huur çocuğu diye bir küfür savurur. Polisler olay yerinde dedenin zütündeki dölleri temizlediği peçeteyi bulduklarını, döllerin çılgın figürler sergilediğinden dolayı DNA testi bile yapmaya gerek duymadığını, içlerinden bu çılgın figürler olsa olsa Selçuk'un döllerine aittir diye geçirdiklerini ve hemen buraya baskın yaptıklarını açıklarlar. Selçuk buna anlam veremez ve olayın verdiği şok ve heyecanla "BEN HAKiMiM MASUM BEY" diye bağırır. Polisler gülerek "Annen de masumdu" derler. Selçuk: "ANNEM MASUM ORSOU ÇOCU" diye bağırarak polislerin cevap vermesine fırsat vermeden kaçmaya başlar. Böyle zekilikleri vardır. insanlara hiç beklemediği zamanlarda çelişkili ve beklenmeyen cevaplar vererek zihninin duvarlarına çarptırıp onları afallatarak kendine kaçma fırsatı çıkarır. Tam son hızla koşarken polisler arabayla yaklaşır. Bu sırada da polis arabasının içine doğru "ÖNDER AÇIKBAŞ NASIL ÜNLÜ OLDU?" diye bir soru atar. Polisler cevabı düşünürken Selçuk yine kaçar. Dediğim gibi, böyle zekilikleri vardır. Ardından ofisine doğru koşmaya başlar fakat tam bu sırada telefonu çalar. Bilin bakalım arayan kim? Hayır Önder Açıkbaş değil, yine yanlış tahmin. Bu sefer arayan dededir. Dede telefondan sex sohpet yapmak istediğini açıkça belirtir fakat Selçuk anlamsız bir şekilde dıbına kodumun orsou çocu muhasebecisi sigorta evraklarını ve faturaları almaya gelmedi, gibicem belasını orsou çocu diye bir küfür savurup telefonu dedenin yüzüne kapatır. Sonra ofisine hızlı adımlarla geçip polislerin soruyu cevaplama süresini hesaplayarak kaç saati olduğunu bulur. Tam o sırada muhasebeci gelip sigorta evraklarını ve faturaları alır ve "Bir daha anneme küfür etme." der...