-
1.
+3Heyecanlandım. Yakınlaştı, yakınlaştı ve "Aa Alfired dudağın kanıyor" dedi. Dudağım değil de dişim kanıyordu galiba. Birayı açtığım dişimdi galiba. Mutfağa geçip peçete getirdi. "Ben en iyisi mi bir lavaboya geçeyim?" dedim. "Dur ben de seninle geleyim" dedi. itin biri lavaboya kusmuş, sonra da "lan lavaboya kusacağıma klozete kusayım" diye düşünmüş. Bu sırada klozete ulaşana dek kusmaya da devam etmiş. Dişim kanamaya devam ediyordu. Lavaboya biraz su tuttuk. Sonrasında ağzımı çalkalamaya başladım. Kan durmuyordu. Beyaz gömleğim de kan içinde kalmıştı. "Şu peçeteyi dişine bastır, sırt üstü bir yere uzan" dedi. Oturma odasına geçtik. Kanepeye uzandım. "Kan içinde durma, çıkar şu gömleği" dedi. Çıkardım, içimde rambo atleti vardı.
Selin gözüme bir peri gibi gözüktü. "Beraber olursak göğüs geremeyeceğimiz yara yoktur" der gibi bakıyordu bana, suratında güneş gibi bir gülümseme vardı. Zarif bir origami kuğu gibi kıvrılarak yere, yanı başıma oturdu. Belli ki yakın hissediyordu kendini bana. Ağzımdaki peçeteyle konuşmaya başladım. "Ya sen içerde eğlen. Keyfine bak" dedim ama giderse de üzülürdüm lan. Dişim değil, içim kan ağlardı bu sefer. "Yok canım zaten ortam sıkıcı" dedi.
Partinin kayıp çocuğu Erdi gözüktü kapıda. Selin hemen ayağa kalktı. "Napıyorsunuz lan siz burada?" diye bağırdı Erdi.
başlık yok! burası bom boş!