-
1.
+2Suratımdaki ısmarlama gülümsemeyi bozmamaya çalışarak "Hiç önemli değil, tır bile çeker bu dişler" dedim. Suratını ekşitti. "Sen de içer misin? Bir bardağa boşaltayım istersen" dedi. Ya ne de düşünceli bir kızdı. "Olur valla" dedim. Kola bardağına doldurdu birayı ve birkaç koca yudumda bitirdim. "Hızlısın" dedi. "Ya dur ben birkaç bira alıp geleyim marketten" dedim.
Benliğime yamanmış çekingenlikten kurtulabilmek ve bu gece doya doya eğlenebilmek için daha fazla alkole ihtiyacım vardı. Alkolsüz bünyem sürekli "yapsam mı yapmasam mı?" ikilemi yaşayıp beni yavaşlatıyordu. Alkolün düşünceyle eylem arasındaki çizgiyi koparmasını seviyordum . Düşündüğüm şey yaptığım şey, yaptığım şey düşündüğüm şey oluyordu alkollüyken. Bu da itlik kopukluk yapmamı sağlıyordu.
Aceleyle çıktım evden, asansöre bindim. Sanki biraz yavaş iniyordu. Duracakmış gibi geldi ve iki kat arasında kalakaldığım taktan anı hayal ettim. Zıplamaya başladım, asansör hızlandı, indi zemine. Kapı açılır açılmaz hızla çıktım apartmandan. Apartmanın hemen karşısındaki markete dalarak 4 bira aldım. 40 lirayı para üstünü almadan kasaya bırakıp çıktım. Tekrardan apartman ve asansör. Uyuz uyuz aşağıya inen asansör nedense şimdi çok hızlıydı. Bedenim hızla yukarı çıkarken midem sanki hala zemin kattaydı. Neyse 5. kata çıktım sonunda. iri göğüs hala mutfaktaydı fakat yalnız değildi. Yanında dalgalı saçlarıyla Elvis'i andıran, kaslı, uzun boylu, şık giyimli bir bin vardı. "Gül gibi kızı kaçırdık lan" diye düşündüm, bir Biscolata erkeğiyle kapışamazdım.
başlık yok! burası bom boş!