içtikçe kederlendim, Eylül'ü özledim. Ben Eylül'ü anlattım, yaşadıklarımızdan bahsettim ama benim aptal kuzenim 30 dakika konuşmamın cevabı olarak
-Yatağa attın mı dedi. Anasını tanımasaydım anasına kayacaktım ama teyzeme sarhoşken bile küfür edemezdim.
+Ben seviyorum kızı diyorum sen ne diyosun amk.
-Kuzen bak sana bi tavsiye vereyim benim aşk adımlarım bu felsefeye dayalıdır
+Neymiş o amk
-Giriş, gelişme, ciks dedi. Hoşuma gitmişti aslında ama o an sakin olarak bakamıyosun olaylara
+Kafanı gibeyim senin
-Elini gibmekten sıkıldın galiba eheheh dedi. Güzel gol attığı için bende güldüm. Gece yarısına doğru eve gitmek için ayrıldık mekandan.

Yolda telefonum titredi ama kim olduğuna bakmadım gibimde deildi açıkçası. 5 dakika sonra yine titredi bunun üzerine bende çıkardım cebimden baktım kim diye. 2 mesaj ve yollayan kişi Eylül. Hemen mesajları açtım, alkolun etkisiyle zor okuyabildim.
-Hocami bugün vedalaşmak istemişsin bende isterdim ama sen geçen gün bana veda etmiştin nerden esti aklına.
-Neyse ya boş ver niye mesaj attım onu bile bilmiyorum yazmıştı. Kan akışım hızlandı, kalbim 3 kat daha hızlı kanı pompalıyordu. Kaldırıma çöktüm ve klavyeden harfleri arayarak mesaj yazmaya çalıştım. Murat'ta yanıma oturdu sessizce sonra koluma dokundu. Kafamı çevirdim ne oldu amk der gibi baktım.

-Eve geldik sayılır neden oturdun
+Eylül mesaj attı cevap yazıcam
-Yürürken yazarsısn kalk hade
+2 dakika otur kendine gelirsin hem amk dedim ve telefona döndüm. Eylül'e mesajı yazıp yolladım.
+Bana son lafın "yazıklar olsun sana" olduğu için amacım bu lafın yerine en azından "elveda hocami" olmasını sağlamaktı ve seni görmek isterdim gitmeden önce diye yazıp yolladım. Mesajı attımtan sonra ayağa kalktım ve yürümeye başladık. Eve gelene kadar telefon elimde durdu ama mesaj atmadı. Teyzem içtiğimiz kokudan anlamış olsa gerek ki
-Allah belanızı vermesin hemen banyoya giriyosunuz bu ne koku böyle.
+Tamam teyze ilk ben girerim dedim ve soğuk suyun altına bıraktım kendimi..