+3
yıllar önce diploma projesi çizerken farkına varmıştım:
- evlat nasıl gidiyor çizimler, yetişecek gibi mi?
- bilmiyorum baba, istediklerimi yansıtamıyorum.
- o zaman, yansıttıklarını iste!
"gerçekçi ol, imkansızı iste" aforizması, babamın bu net cümlesinin yanında resmen fantastik kalıyordu. babamın dediğini yaptım, projeyi baştan değiştirmek için çok geç kalmıştım. iki gün sonra teslim vardı ve ne yansıttıysam onu savundum, istedim. baba tipi realizm, beni diploma projesinden tek seferde geçirdi.
ve bugünlerde:
- ne oldu evlat iş, var mı bir şeyler?
- istediğim türlü işi bulamıyorum baba,
- oğlum önce işi bul, isteyip istemediğine sonra karar verirsin.
sanırım hayatımın bundan sonrası, babamın özlü twitleriyle şekil bulacak. 140 karaktere hayat felsefesi sığdırıyor adam, ben yüzlerce paragraftan sonra bile ne yapacağımı bilmiyorum.