+11
Bir hafta boyunca aralıksız kayıt yaptım. Hergün istisnasız aynı şey oluyordu.Her gün başka bir yerde uyanıyordum. Neden hep rüyamda kaçıp kurtulduğumu gördüğüm yerde uyanıyordum?
Artık bunu anlamalıydım. Bugün uyumamaya ve yine kayıt yapmayı düşündüm zaten haftasonundaydık yani sabah okula gitme gibi bir derdim yoktu. Kamerayı yerleştirdim ve oturmaya başladım hafif bir ışıkta sevdiğim kitapları okumaya çalışıyordum. içerden arada sırada sesler geliyordu ve bunlar beni ürkütüyordu. Karanlık korkutucuydu.Bu kadar korkmamın neden büyük ihtimalle babam olacak binin verdiği saçma sapan cezalardı. Daha küçük bir çocukken annemden para alırken gördü ve haber etmediğim için banyoya kitlemişti.Bu herif alkolden resmen düşünce yetisini kaybetmiş. içerden rüzgarla birlikte tabaklar ve tencelererin hafif hareketleri gecenin etkisiyle yüksek bir sesle geliyordu. Hava iyice esmeye başlamıştı. Ceketle yatağın içindeydim. Rüzgar sanki kıyamet koparmışcasına evi zütürmeyi amaçlıyormuş gibi esiyordu. Tencereler de bu arada sürekli birbirine vuruyordu. Rüzgar dindi ben de kendimi rahatlatmaya korkumu azaltmaya çalışıyordum. Kendimi telkin ediyordum "Tamam birşey yok. Geçti".PAT! birden dengede durmayan bi tencere düştü hemen yatakta gözümü kapadım eskiden gittiğimiz bir piknik alanı vardı babam işini kaybetmeden önce 2 haftada bir burda piknik yapar ailecek vakit geçirirdik hemen orayı düşündüm gözümü açtığımda ise oradaki bir bankın üstünde yatıyordum. Saat epey geçti. piknik alanının her yeri aralıklı konulan lambalarla sağlanıyordu.Çukur ve yüksek olan ufak tefek yerler dışında bu alanın geri kalanı dümdüzdü.Önünde de küçük bir göl vardı. Lambaların beyaz ışığıyla çok güzel parlıyordu. Gölete bakmış kendimi sakinleştirmeye nasıl böyle şeylerin olduğunu anlamaya çalışıp bir yandan gölün güzelliğine dalmışken arkamdan dokuna bir elle korktum ve yerimden fırladım!