-
101.
+1Gerçektende kendimi yiyip bitiriyordum.
Ben: Peki gizlice Alfred in odasına girip kapının arkasında ne olduğuna bakabilirmiyiz?
Bilge: Asıl sen şimdi saçmaladın! Eğer biraz daha saçmalamaya devam edecek olursan tek başına düşünmek zorunda kalacaksın!
Bu çıkıştan sonra hiç bir şey demedim ve bu işi tek başıma yapmaya karar verdim. Ama nasıl giricektim o odaya? Hiç bir fikrim yoktu. O karanlık tuvalette söyleyeceğim sihirli kelimeleri bile bilmiyordum. Tüm günü bunu düşünerek geçirdim. Ertesi gün kalktığımda o sembollerden başka yerde olup olmadığına bakmaya karar verdim. Tüm okulu gezecek olsamda bunu yapmalıydım. O gün Bilge ile hiç konuşmadan tüm okulu gezdim. Aynı sembolü bulmak değil, benzerini bile bulamamanın üzüntüsüyle yatakhaneye dönüp dolabımdan bir hikaye kitabı alıp şöminenin başına oturdum. 400 sayfalık kitabın 120. sayfasında olmama rağmen kitaptan hiç bir şey anlamamıştım. Çünkü aklımı kemiren başka düşünceler vardı. Biraz sakinlemek için basit bir büyü yapıp kahve getirdim. Bir yudum almadan Bilgenin arkamda olduğunu farkettim. Arkamı döndüm ve ben ağzımı bile açmadan "Sonunda bırakmışsınız beyfendi" dedi. Ben "Hayır bu işin peşini bırakmayacağım" dedim sakince. Çocukluk aklı işte laf soktuğumu zannettim bir an için. Tam o sırada gözüme bir şey takıldı...
başlık yok! burası bom boş!