1. 1.
    +2 -1

    sizin atalarınız maymundan geliyorsa yapacak birşey yok panpa

    ···
    1. 1.
      0
      evrimde insan maymundan gelmez kardeşim, ortak bir atadan gelir, lütfen oku.
      ···
    2. 2.
      +3
      Gülüyorum. Evrim tesadüf değildir öyle mi ? Dünyanın eksen eğikliği tesadüftür size göre, çünkü en çok kabul gören teoriye göre Dünya nın oluşumu esnasında gezegenimsi bir gök cismi Dünya ya çarpar ve çarpışma sonucu oluşan parça Dünyanın yörüngesinde kalarak zamanla Ay ı oluşturur ve bu çarpışma sonucu ne TESADÜFTÜR KI Dünya tamda mevsimlerin oluşmasını sağlayan eksen eğikliği açısına kavuşur. Bu teori Dünya ve Ay ın benzer maddelerden oluşmasından gelir.
      Insanlar maymundan gelseydi günümüzde maymun-insan arasında kalan bir yaşam formu olmalıydı
      ···
      1. 1.
        0
        Zaten var kardesim homo saphiens neanderthaller
        ···
      2. 2.
        0
        Bir canlı çevreye uyum sağlamak için evrim geçirir durduk yere değil
        ···
      3. 3.
        0
        Bak sen şu işe peki nerde yaşıyor bu canlılar
        ···
      4. 4.
        0
        Evrimciler suda yaşayan canlıların günün birinde, her nasılsa, karaya çıkarak kara canlılarına dönüştüklerini iddia ederler.

        Oysa bu tür bir geçiş imkansız kılan sayısız anatomik ve fizyolojik faktör vardır. Bunların en belirgin olanlarını şöyle sıralayabiliriz:

        1. Ağırlığın taşınması: Denizlerde yaşayan canlılar kendi ağırlıklarını taşımak gibi bir sorunla karşılaşmazlar.

        Oysa karada yaşayanların büyük bir kısmı enerjilerinin % 40'ını vücutlarını taşımak için kullanırlar. Kara yaşdıbına geçecek bir su canlısının bu enerji ihtiyacını karşılayabilecek yeni kas ve iskelet yapıları geliştirmesi(!) kaçınılmazdır, fakat bu kompleks yapıların rastgele mutasyonlarla oluşması da mümkün değildir.

        2. Sıcaklığın korunması: Karada ısı çok çabuk ve çok büyük farklarla değişir. Bir kara canlısının, bu yüksek ısı farklılıklarına uyum sağlayacak bir metabolizması vardır. Oysa denizlerde ısı çok ağır değişir ve bu değişim karadaki kadar büyük farklar arasında olmaz. Denizlerdeki sabit sıcaklığa göre bir vücut sistemine sahip olan bir canlı, karada yaşayabilmek için, karadaki sıcaklık değişimine uyum sağlayacak korunma sistemini kazanmak zorundadır. Kuşkusuz balıkların karaya çıkar çıkmaz rastlantısal mutasyonlar sonucunda böyle bir sisteme kavuştuklarını öne sürmek son derece saçmadır.

        3. Suyun kullanımı: Canlılar için kaçınılmaz bir ihtiyaç olan su, kara ortamında az bulunur. Bu nedenle suyun, hatta nemin ölçülü kullanılması zorunludur. Örneğin deri, su kaybetmeyi ve buharlaşmayı önleyecek şekilde olmalıdır. Canlı susama duygusuna sahip olmalıdır. Oysa suda yaşayan canlıların susama duygusu bulunmaz ve derileri de susuz ortama uygun değildir.

        4. Böbrekler: Su canlıları, başta amonyak olmak üzere vücutlarında biriken artık maddeleri, bulundukları ortamda su bol olduğundan hemen süzerek atabilirler. Karada ise suyun minimum düzeyde kullanılması gerekmektedir. Bu nedenle bu canlılar bir böbrek sistemine sahiptirler. Böbrekler sayesinde amonyak, üreye çevrilerek depolanır ve atımında minimum düzeyde su kullanılır. Ayrıca böbreğin çalışmasını mümkün kılan yeni sistemlere ihtiyaç vardır. Kısacası, sudan karaya geçişin gerçekleşmesi için böbreği olmayan canlıların bir anda gelişmiş bir böbrek sistemi edinmesi gerekir.

        5. Solunum sistemi: Balıklar suda erimiş halde bulunan oksijeni solungaçlarıyla alırlar. Suyun dışında ise birkaç dakikadan fazla yaşayamazlar. Karada yaşamaları için, bir anda kusursuz bir akciğer sistemi edinmeleri gerekir.

        Tüm bu fizyolojik değişikliklerin aynı canlıda tesadüfler sonucu ve aynı anda meydana gelmesi ise elbette imkansızdır.
        Tümünü Göster
        ···
      5. diğerleri 2
    3. 3.
      +1
      Çok ağır koydu yanlız şukular şelale
      ···
    4. diğerleri 1
   tümünü göster