Yatağıma uzanmış, kulaklıkla müzik dinlerken bir yandan da telefonumda takılıyordum. Saat geç olmasına rağmen hiç uykum yoktu. Birden elektrikler kesildi.Son faturayı ödememiştim. Ancak onun için de bu saatte geleceklerini sanmıyordum. El yordamı ile sigaramı ve çakmağımı buldum. Daha sonra çakmağı yanık tutarak salona gittim. Sevgilim uyuyordu. Herhalde yine televizyon izlerken uyuyakalmıştı. Balkona çıktığımda her yerde elektriğin gitmiş olduğunu gördüm ve rahatladım. Daha sonra biraz daha oturup bir kaç sigara daha içtim.Tam oturduğum koltukta dalmak üzere iken birden elektrikler geldi. Sigaramı söndürüp salona girdim Selin'in yanına gittim ve yavaşça dokundum. Daha sonra "Hadi kalk içeride yatalım" dedim. "iyi tamam geliyorum" dedi. Ben de odama doğru yöneldim. 1-2 dakika geçtikten sonra, içeriden "Caaaan çabuk gel" dedi selin. "Ne oldu" dedim. "Koş koş hemen". Hızlı adımlarla salona girdim selin, korkulu gözlerle parmağıyla televizyonu işaret ediyordu.
Siyah bandanalı ve kapşonlu bir adam, devlet başkanının kafasına silahı dayamış bir şekilde bir bildiri okuyordu
"Bu bozuk sistemin, paslı bir dişi olan devletin sonu gelmiştir. Devlet,onu yönlendiren sömürgeci şirketler ve bütün kötülüklere finans sağlayan bankalar insanlık tarafından yok edilecektir. Bu bildirinin okunduğu ilk dakikadan itibaren tek zinciriniz vicdanınızdır."

Video devam ederken devlet başkanının kafasına dayanan silah ateşlendi ve başkan yere yığıldı. Üstündeki beyaz anarşizm sembolü olan tişört kızıl bir fırçanın bıraktığı izler ile kaplandı. Fakat adam sanki hiçbir şey olmamış gibi devam etti.

"Anarşi meşalesinin ateşi yediler tarafından yakılmıştır. Taşımak ve sürdürmek ise sizin ellerinizdedir."

Ve video kapandı 10 saniyelik siyah bir ekranın ardından tekrardan başa sardı.
"Saygı değer insanlık.Bu bozuk sistemin... "

içimden bir hasgibtir çektim şimdi ne yapacaktım ?