-
101.
+6Bir gün;Tümünü Göster
Beni de sen gibi yapsana. dedim. Ben de hissizleşmek istiyorum. Ben de kafama takmamak istiyorum.
+Ben kafama takmıyor gibi mi görünüyorum? Hissizleştim ama takıyorum.Otu, taku her ne varsa kafama takıyorum.
-O zaman hissizleştir beni. Kafama takmamayı ben hallederim.
+Hiç terk ettin mi çok sevdiğin bir şeyleri. Birilerini.Bir daha yüzüne bakmayacak şekilde.
- Ben, sevdiğim insanları terketmem.
+O zaman hissiz olamazsın.
Demek ki dostlarım. Hissizleşmenin birinci kuralı bir şeylerden gitmek, insanları terketmekten geçiyordu. Sizler şimdi düşünüyorsunuz ailenizden giden insanları, sizden giden sevgililerinizi, size hiç gelmeyen kişileri...
Belki de hepsi hissizleşmek, yaşadığı acı hatıralardan uzaklaşmak istediğinden bu şekilde davrandı. Hani bizler bazen deriz ya. Hiçbir sorun yoktu aramızda. Ama birden benden soğudu ve ayrıldık. belki de hiçbir şey birden olmuyordu dostlarım. Arka planında uzun susuşlar yatıyordu bu kararlarda. Gece yarısı kabustan uyanışlar, korkular, hayal kırıklıkları, özlem yatıyordu belki de. Biz her şeyi bilemeyiz ki. Bildiklerimizi düşündüklerimizden de emin olamayız. Emin olduklarımız da bizleri büyük yanılgılara sürükler...
Hissiz olmak istiyordum ben. Çünkü her ne kadar tersini söylesem de içimde büyük şeyler vardı. Ben sevmek istiyordum. Sevmek beni diri tutuyordu. O kadar yolculuğa çıktım, o kadar saçma sapan şeyler yaptım lakin ben kendimi bulamadım. KEndimi sadece sevmek ile bulurdum...
Huzursuzluğum ve korkularım artmıştı. Gökyüzüm dediğim insanın umutsuzluğu ve her an çekip gidecekmiş gibi konuşması beni üzüyordu. Benden gitse yine iyi. Belki bir arkadaşı kaybedecektim lakin Gökyüzüm dünyadan gitmekten bahsediyordu. Ergence sözler değildi onun sözleri. Tam aksine, gayet aklı başında konuşuyor, mantıklı sebepler öne sürüyor ve kendinden emin davranıyordu.
Evet korkuyordum. Dünya üzerinde insanlar siliniyordu her gün. Ve her insan unutulduğunda ölüyordu asıl. Gökyüzüm bunu farketmeliydi. Onu unutmayacağımdan, bedeni bu dünyadan silinse bile ismini her an, her saniye zihnimde yaşatacağımdan emin olmalıydı. Onu hayata döndürmeliydim. Bir kadını mutlu edemiyorsa bir erkek, kendine erkek demesin dostlar. Her gün sokaklarda gördüğünüz lanet yüzlü şeytan kadınların aksine sevilmeyi hakeden, çok fazla hakeden kadınlar da vardı bu dünyada. Gökyüzüm de böyleydi işte. Sevilmeyi sonuna kadar hakediyordu. Onu sevecektim.
Eğer kurtaramazsam onu, ben de onunla birlikte silip giderdim. Evet. Yaşamaya ne kadar çok bağlı, ölümden ne kadar çok korkarsam korkayım. Yapardım bunu. Belki onun hemen ardından. Belki 1 hafta sonra belki 1 yıl belki 10 yıl. Ama bir gün mutlaka onun hüznü yaşama isteğimin önüne geçer ve kıyardım canıma.
Sen ben değil Biziz la biz.
Lakin henüz daha arkadaştık.
başlık yok! burası bom boş!