-
2126.
+24Adam bana acıyarak baktı ve
-Tamam gelin 1 saat sonra alırsınız dedi. Biz güle oynaya dükkandan çıktık 1 saatimiz vardı ne yapalım sorusu yine beyinleri kurcalıyordu.
+Beyler gelin Tekken'e gidelim
-Yok be oğlum hiç havamda değilim şurda bi yere oturalım 1 saat hemen geçer zaten dedi bartu. Öyle diyince bende hak verdim. Bi kafeye oturduk çayları söyledik beklemeye başladık. Klagib daşşak kokan sohbetleri yaptıktan sonra 1 saatin sonuna gelmiştik. Hesabı ödeyip fotoğrafçıya gittik. Hesap dediğimde 1 saat boyunca herkes ikişer tane çay içmişti.
Fotoğrafçıya gittiğimizde
-Geçin oturun 5 dakikaya herşey hazır olur dedi. Bizde ordaki sandalyelere yerleştik. Beklemeye başladık ortaya para koyduk ve 5 dakika sonunda adamın sesi tekrar çıktı.
-Gelin gençler
+Saol abi sen olmasan ne yapardık
-Önemli değil dedi ve ücreti söyledi kaç lira söyledi tam hatırlamıyorum ama ucu ucuna yetmişti paramız. Bir banka gidip resimleri yerleştirmeye başladık. Kronolojik sıra ile yerleştiriyorduk. Resimleri hallettikten sonra bizimkilere teşekkür edip Eylül'ün evinin yolunu tuttum.
Hiçbir yol o kadar heycanlı geçmedi beyler nefes almakta güçlük çekiyordum desem yeridir. Binanın önüne geldiğimde Eylül'ü aradım uzun uzun çaldı en sonunda açtı
+Eylül ben aşağıdayım
-Aaa ben arkadaşlarla dışarı çıktım ama unutmuşum dedi ama sesinden bilerek pisliklik yaptığı belliydi. Sinirden gözlerim doldu hiçbirşey demeden telefonu kapattım hediyeyi yanıma alıp eve çıktım. Sinir ve kandırılma hissi yüzünden delirmiştim ama şimdi sakin olmalıydım annesi ya da babası birazdan kapıyı açıcaktı. Beyler şu işe bakın siz bütün gün hediye için uğraşın cebinizde eve dönecek paranız kalmasın hepsi hediyeye harcansın ama hanımefendi benle daşşak geçsin ben delirmiyim de kim delirsin. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım olabildiğince gülümsedim ve kapının açılmasını bekledim. Ayak sesleri yaklaştıkça heycanlanıyordum her ayak sesi beynimde yankılanıyordu ve kapı açıldı..
başlık yok! burası bom boş!