1. 1.
    0
    -
    metal gear
    1987 / msx2, nes

    serinin ilk yapılan oyunu olmasına rağmen, hikâyesi mgs3’ün bıraktığı yerden başlıyan metal gear’da kahramanımız solid snake ile ilk kez tanışıyoruz. genç hideo kojima, konami’den aldığı bir görev üzerine kendisini metal gear’ı yaratırken buldu. bir savaş oyunu yapması istenmişti ama bunu yeni ve güçlü nes konsolu için değil, çok daha düşük kapasitesi olan msx2 home computer için tasarlaması gerekiyordu.

    kojima diyor ki… “her şeyi başlatan oyun”

    msx2’nin kapasitesi çok sınırlıydı, öyle ki aynı ekranda uçuşan kurşunlarla beraber üçten fazla karakter yer alamıyordu ve oyuncuların savaşı sonraki ekranlara taşımalarına imkân yoktu. bu şartlar dahilinde oyunu savaş tarzından çıkartmayacak bir konsept geliştirdim. savaşmaktan çok kaçtığınız bir savaş oyununda çok fazla düşman da olması gerekmiyordu. oyun bu haliyle msx2 için piyasaya çıktı ve oldukça da tutuldu. asıl bomba konami’nin oyunu nes’e port etmeye karar vermesinden sonra oldu. oyun anında hit oldu ve sadece amerika’da bir milyon sattı. benim ise nes versiyonunda hiç söz hakkım yoktu. bu versiyonda oyunun boss’u bile yoktu, sadece bir bilgisayar ekranına ateş ediyordunuz. oyun tamamen bir çöplüktü.

    benim büyüdüğüm zaman diliminde ülkem nükleer savaşın gölgesinde kalmıştı. ben de bu zamanların korkutuculuğunu bir şekilde yansıtmak istedim. gerçekte nükleer silahlar öyle pek heyecan verici şeyler değildirler. önce amerika’ya baktım, kara üniteleri, hava taşıtları ve denizaltıları vardı, ama gerçek anlamda mobil bir nükleer silahları yoktu. böyle her yere gidebilen ve her yere ateş edebilen bir silah ile nükleer savaşın sınırları da genişleyecekti. başkalarına tuhaf gelse de böyle bir aletin bir yürüyen tank olması gerektiğini düşündüm ve bu fikirle yola çıktım.

    neler oldu…

    1995 yılında güney afrika’nın derinliklerinde, garzburg’un 200km kuzeyinde silahlanmış küçük bir devlet olan outer heaven dünyanın başına dert oldu. batılı devletler burada dev toplu katliamlar yapabilecek bir silahın yapılmakta olduğunu ortaya çıkarttılar. tehlikeyi ciddiye alan abd, konuyla ilgilenmesi için efsanevi asker big boss’un kurduğu ve lideri olduğu gelişmiş teknolojili özel kuvvetler birimi foxhound’u görevlendirdi. görevi alan big boss, bölgeye hemen gray fox’u gönderdi. gray fox varmasından birkaç gün sonra “metal gear…” şeklinde son bir mesaj gönderdi ve ortadan kayboldu. bu olayın ardından big boss bu sefer foxhound’a daha yeni katılan çaylak ajan solid snake’i bölgeye göreve gönderdi. solid snake, o dönemde hem düşmanları hem de dostları tarafından korkulan bir kahraman ve tam bir kaçık olarak görülüyordu.

    outer heaven’a başarıyla sızan solid snake, yerel direniş üyelerinden schneider, diane ve jennifer ile bağlantı kurdu. onların da işbirliği ile gray fox’u da kurtarmayı başardı ve ondan metal gear hakkındaki ürkütücü gerçekleri öğrendi. metal gear tx-55 denilen makine, nükleer füzelerle donatılmış, tankların bile ilerleyemediği en zorlu arazilerde rahatlıkla gidebilen iki ayaklı bir savaş tankıydı ve herhangi bir çatışmayı anında kendi lehine çevirebilecek, hatta dünyanın her yerinden her yerine istediği zaman nükleer saldırı düzenleyebilecek güçteydi.

    operation intrude n113

    snake’i görevde kontrol eden big boss birkaç kez onu yakalatmaya yönelik tutumlar sergileyince bazı gerçekler ortaya çıktı. big boss, hocası’na yapılanları unutmamıştı ve askerlerin kuklalar değil, saygı duyulması gereken kahramanlar olduklarını düşünmekteydi. bunun için askerlerine rahat bir yaşam sunmak istiyordu. big boss’un outer heaven’ı kurmasının ve kızı ellen’ı kaçırarak zorla dr. petrovich’e metal gear’ı yaptırmasının sebebi, dünyaya en büyük askeri güç olduklarını kabul ettirmek idi.

    düşman topraklarında yalnız başına kalan snake’in ilerlemekten ve metal gear’ı durdurmaktan başka çaresi kalmamıştı. ilk iş olarak dr. petrovich ile kızını kurtardı ve metal gear tx-55’i yok etmenin yolunu öğrendi. sanki birisi düşmana bilgi sızdırılıyormuşçasına outer heaven’ın kalbine doğru yaklaştıkça, snake’i daha spesifik ve daha zorlu tuzaklar karşılıyordu. ardından direniş lideri schneider düşman tarafından ele geçirildi ve snake de outer heaven’ın en iyi askerleriyle savaşmaktan dolayı yaralandı. fakat solid snake’in yılmaz cesareti onu metal gear’ın üretildiği yere; yerin yüz kat altındaki üsse zütürdü. tüm davetsiz misafirleri tertemiz eden güçlü savunma sisteminden sıyrılmayı başaran snake, sonunda metal gear’ı yok etti.

    snake tam görevini başarmanın verdiği mutlulukla outer heaven’dan ayrılacaktı ki, big boss ile karşılaştı. big boss, foxhound’un başındayken, aynı zamanda paralı asker ve silah sağlayan özel bir askeri şirket (pmc) işlettiğini ve bunu büyütmek için ülkesine ihaneti seçerek outer heaven’ı üs olarak seçtiğini anlattı. çaylak snake’i göreve göndermekteki amacı ise sadece batılı ülkeler için istihbarat karmaşası yaratmaktı; fakat solid snake’in tek başına bu kadarını yapabileceğini hiç düşünmemişti. big boss üssün kendi kendini imha mekanizmasını çalıştırdı ve kaçarken snake’e “çok ileri gittin, çook!” diye bağırdı. boşlukta yankılanan big boss’un sesini büyük bir patlama izledi. en son savunma teknolojisi ile ve en güçlü askerlerle donatılmış olan “girilemez orman” alevler içerisinde yanmaya başladı. solid snake ilk görevini başarıyla tamamlamış, ama bu katliam onda kalıcı pgibolojik izler bırakmıştı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster