Uyandığımda gece saat 3:55 ti hala hatırlıyorum. Gözlerim yanıyordu ağzım yüzüm şişmişti. Doğukanı aramak geldi aklıma. Aradım açtı hemen telefonunu buyur kardeşim dedi. Duraksadım bi an sesim zaten kısılmıştı. Yanıma gelebilcek misin kardeşim iyi durumda değilim dedim. Hayırdır ne oldu dedi. Yüz yüze konuşalım dedim. Hemen geldi 6 tane de bira almış. Gerek yoktu dedim. Ne oldu lan sana merveyle mi ilgili dedi bir şey demeden kapadım kapıyı geçtim içeri açtık biraları. Anlatsana oğlum ne bu halin dedi. Anlattım olanları. Gözleri doldu onunda sarıldı bana kardeşim diyerek. Tutamadım yine kendimi. Dur sen bekle dedi. Nereye diye sordum bir şey demeden çıktı. 5 dakika sonra geri geldi elinde rakıyla. Hiç içmemiştim daha önce. Peynir falan hazırladı dolaptan. Niye aldın be oğlum gerek yoktu dedim. Lafı olmaz sen sıkma canını diyip doldurmaya başladı. ilk içtim ağır geldi baya. Açtı arkadan neşet ertaş bi yandan neşet baba söylüyor bi yandan biz içiyoruz. Saat 7 oldu biz son kadehine gelmiştik 70 lik rakının. Ben yamulmuştum tabi. Onda pek bir şey yoktu belliydi alışkın olduğu. Çok derin muhabbet ettik o gece doğukanla. Yatağıma kadar zütürdü o da kanepeye kıvrılıp yattı uyandığımızda saat iki civarıydı.