+37
-1
Önce şaşırdım, bakmakla bakmamak arasında bile kaldım. Heyecanlandımiğığı dahi söyleyebilirim, bundan sonra ise;
A:öd kanka gel barışak, öğlen bizim mekana gel
Hiçbirşey yazmadım, affetmiş gibiydim, sanırım. Garipti. Arkadaşlık gibi değildi, kardeşlik gibide. Bilmiyordum bende. bi zamana kadar en azından. ... "mekan" diye bahsettiği yer inşaatın altına koltuk koymuştuk orası (kılagib tırrek mekanı.)
inşaat duvar şeysileri olduğundan içerisi görünmüyodu rahatlıkla karı atıp severdin. Bulunduğumuz semt gereği, fazla kalabalık değildik. Ben ise çok heyecanlıydım ders boyu. Çıkışta biraz kapının orda bekledim beni görmemesini sağladım çünkü o giderken zütüne bakıcaktım. Şaka amk. O gittikten sonra gidecektim. Sonra çıkto vu kapıdan veni görmedi bende peşinden gidiyordum ama bi farklılık varsı?
Bizim tırrek ahmet dayak yemiş fibi kafasınk eyip sallana sallana yürüyordu. Ce hiçte mutlu gözükmüyordu. Neyse girsi mekana oturdu koltuğa. Sonra bende koşa koşa girdim benim adımlarımın sesini duyunca önce irkildi sonra baktı beni görünce karı gibi gözleri doldu amk salağının kalktı ayağa kardeşimmm özür dilerim diyip sümüklüce ağlamaya başladı dedim çek şu sümüklerini giderim ha tamam dedi oturduk öyle. Arkadaşlıktır, çocukluk arkıdır, masumdur bilirsiniz. 2 hafta özlem ölüm gibidir. Geçtik koltuğa işte özür diledi
A:ya belki yeri değil ama sana bişey söylemem lazım, o yüzden böyle davrandım.
B:ee olum ne duruyon söylesene amk?
(şarkı önerisi ; papi chulo)