/i/Ben

Kendini ifade et !
  1. 1.
    +20 -1
    Beraber eve gittiğimizde Lütfi isimli bir abiyle daha tanıştım ve bu abinin benim genel sorumlum olacağımı öğrendim. Gittiğimiz evde benim yaşlarımda iki kişi daha vardı, onlar da benim gibi ders almak için gelmişlerdi. Bu olaylar rutin bir şekilde her hafta sonu öğlenden akşama kadar ders yapıyorduk. Fakat zamanla ders aralarında namaz kılmaya başlamıştık, bu ilk zamanlar biraz garip gelse de sonradan alışmaya başlamıştım. Sonuçta namaz kılmanın ne zararı olabilirdi ki? Daha sonraları evlere birkaç büyük abiler gelmeye başlamıştı, bizlerle konuşuyorlar sohbet ediyorlardı. Hepsinin ortak özelliği sakin konuşan ve sohbetlerde dini konulara yer veren kişiler olmasıydı.

    Bir hafta sonra Mehmet diye bir abinin evine gittik ve bana artık Mehmet abinin grubunda olduğumu söyledi. Mehmet abi kısa boylu, Adıyamanlı ve iyi birine benziyordu. Ona kanım ısınmıştı, daha samimi gelmişti. Bu evde ise sezgin ve veli isminde iki arkadaş daha vardı ve ben onların grubuna katılmıştım. Onlarla tanıştığımda arada biraz soğukluk oldu fakat zamanla alıştık birbirimize. Bu ev daha farklı gelmişti bana, ders aralarında çayın yanında bisküvi, simit gibi şeyler geliyor ve sohbet ediyorduk. Mehmet abi iki haftada bir kitap verirdi ve okumamızı isterdi.

    Zaman böyle geçerken bir gün sohbet esnasında Bedüizzaman Said Nursi’yi tanır mısınız dedi. Fakat bizler kim olduğunu bilmediğimiz için cevaplayamadık. O bize kim olduğunu asrın müceddidi olarak bilindiğini anlattı ve bana “nur dede” adlı masalsı kitabı okumam için verdi. Ben fantastik roman okumayı çok severdim. Bu kitap da onlardan biri gibiydi ama beni etkilemişti. Çünkü nur dedeyi insanüstü güçlere sahip, havada namaz kılan bir masal kahramanı gibi anlatıyordu fakat Mehmet abi sohbetlerde bahsettikçe bana inandırıcı gelmeye başladı. Bir gün yine çay içip, simit yerken Fethullah gülen hoca efendiyi bilir misiniz dedi. Veli ben biraz biliyorum abi kitapları var kendisinin görmüştüm dedi. Ben hiç bilmediğim için bir şey söyleyemedim fakat bu isim bana yabancı gelmiyordu. Bunu üzerine Fethullah Gülen’i bir din âlimi ve Said Nursî’den sonra gelen kişi olarak anlatmaya başladı.
    Biz bu şekilde derslerimize devam ederken namaz kılmayı, sohbetler etmeyi ve kitaplar okumayı sürdürüyorduk. Eve yine büyük abiler ara sıra gelip bizlerle konuşuyordu. Olaylar böyle devam ederken bir gün bizlere ne olmak istediğimizi sordu Mehmet abi. Ben savaş pilotu deyince herkes biraz şaşırdı. Bir gün yine ders arası verdiğimiz vakitlerde Mehmet abi 37 ekran bir tv ile içeri girdi ve sehpanın üzerine koydu. Daha sonra bir cd taktı ve bizden namazdaki oturuş pozisyonundaki gibi oturmamızı istedi. Ekrana baktığımda bir adam vardı ve dini konulardan konuşuyordu. Hz Ömer diyordu, Enes bin Nasr diyordu fakat pek bir şey anlayamıyordum konuşmanın genelinden. Bir süre sonra fethullah hocanın olduğunu öğrendim ve ekrana baktığımda ağlamaya başlamıştı, o ağladıkça cemaat coşuyor Allah sesleri yükseliyordu. Benim biraz tuhafıma gitti ama sonradan etkilenmeye başladım anlamasam da. Artık Fethullah hocayı da biliyorduk, Said Nursi’yi de.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster