0
Galatasaray Spor Kulübü, kurulduğu dönemde de günümüzde de en kaliteli okullarından biri olma özelliğini koruyan Galatasaray Lisesi (Mekteb-i Sultani) içinde kurulmuştur. Bu bakımdan Galatasaray Lisesi ve Galatasaray Spor Kulübü arasındaki ilişki hala devamlılığını sürdürmektedir ki biz de bu ilişki ile beraber Galatasaray Spor Kulübü tarihini inceleyeceğiz bu yazıda.
Galatasaray Lisesi’nin Kuruluşu
Okul 1481 yılında II. Beyazıt tarafından kurulmuş. Kurulan bu okula “Galata Sarayı Hümayun Mektebi” adı verilmiştir. Osmanlıya devlet adamı yetiştirmek için açılan bu okul; Mekteb-i Sultani ve Galata Sarayı Ocağı olarak da bilinmektedir.
Batılılaşma ve Tanzimat hareketleriyle birlikte Galata Sarayı Hümayun Mektebi, 1 Eylül 1968 yılında dönemin padişahı Sultan Abdülaziz tarafından modern hale getirilerek Mekteb-i Sultani adıyla yeniden kurulur.
Mekteb-i Sultani’de din, dil, ırk ayırt etmeksizin eğitim verilmesi amaçlanmıştır ki dinin etkisi altında olmadan laik bir eğitim veren bir sistem henüz Fransız okullarında bile görülmemiştir. Din, dil, ırk ayrımı yapılmadan Osmanlıcılık anlayışının bir nevi temsili olan bu hareket, şeyhülislam, diğer dinlerin liderleri ve başta Rus liderlerinden pek çok ülke liderinden tepki görür. Aldığı tepkilere ve uyarılara rağmen okul Sultan Abdülaziz’in bizzat katıldığı bir tören ile açılır.
Mekteb-i Sultani, 1927 yılında Galatasaray Lisesi adıyla Türkiye Cumhuriyet’i devrimlerine uygun bir eğitim sistemine geçiş yapar.
Gül Baba ve Sultan Beyazıt
Evliya Çelebi’nin anlattığı bir hikayeye göre II. Beyazıt, kış mevsimi olmasına aldırmadan Galata sırtlarında avlanmaktadır. Bir av gününün sonunda dönüş yolunu tuttuğu zaman, göz alıcı bir bahçe içinde duran harabe haldeki bir kulübeye gözleri takılır. Sultan II. Beyazıt, bahçedeki güllerin güzelliğine hayran kalır. Güller, kış mevsimi olmasına rağmen tüm tazeliği ve canlılığı ile Sultan Beyazıt’ın karşısında durmaktadır. Sultan Beyazıt bahçede gezinirken yetiştirdiği güllerin içinde ibadetle meşgul olan ve adını yetiştirdiği güllerden alan Gül Baba ile tanışır. Gül Baba, Sultan Beyazıt’a kırmızı ve sarı renklerde güller sunar. Bu armağanlardan çok memnun kalan Sultan Beyazıt, Gül Baba’ya isteğini sorar. Gül Baba, bahçesinin üst tarafında kalan yere, devlete faydalı olması için talebe yetiştirebileceği bir okul inşa etmesini ister. Gül Baba’nın önerisi üzerine, Osmanlı’ya faydalı devlet adamları yetiştirilmesi için Galata Sarayı Hümayun Mektebi yaptırılır.
Galatasaray Lisesi’nde Spor Hareketleri
Galasaray Lisesi’nde, Beden Eğitimi dersi jimnastikçi “Monsieur Curel” tarafından müfredata eklenir. Monsieur Curel, modern spor aletleri eşliğinde öğrencileri eğitir. Bunların yanı sıra 1870 yılında Kağıthane’de öğrenciler için bir idman bayramı düzenleyerek çeşitli müsabakalar yapar. Müsabakalarda başarılı olan öğrenciler madalya ve çeşitli ödüller ile ödüllendirilir. Yarışmalar tamamlandıktan sonra öğrencilere “kuzulu pilav” dağıtılır. Bu hareket daha sonra geleneksel bir hal alır.
Monsieur Curel’den sonra Galatasaray Lisesi öğrencilerinin başına gelen yabancı spor hocaları, (M. Moiroux, Stangali, Signor Martinetti ) atletizm ve jimnastiğe ek olarak yüzme, kürek ve aletli jimnastik gibi farklı alanlarda eğitim verirler. Bu sayede bir ilk daha gerçekleşmiş olur. Galatasaray Lisesi ve spor hocalarının özenli çalışmaları kısa bir süre içinde meyvelerini vermeye başlar. Türk Spor Tarihi’nde kendinden söz ettiren ve Galatasaray Lisesi’ni futbol ile tanıştıran kişi olan Faik Üstünidman’ın yanı sıra Abdurrahman Robenson, Ahmet Robenson ve Binbaşı Mazhar Kazancı Galatasaray Lisesi’nde görev almışlardır. izcilik, hokey gibi spor alanlarının da yaygınlaşmasını sağlarlar. Galatasaray Lisesi’nde oynanan futbol, bilinçsizce ve kuralsızca koşuşturmadan başka bir şey değildir. Ancak futbol Galatasaray Lisesi’nden içeri girmiş ve öğrenciler arasında bir tutkuya dönüşmüştür.
Galatasaray Takımının Kuruluşu
1905 yılında Galatasaray Spor Kulübü’nün kurucusu olan Ali Sami Yen ve arkadaşları, edebiyat öğretmeni olan Mehmet Atabey’in dersinde kafa kafaya vererek bir futbol takımı kurma kararı alırlar. ilk girişimler futbolda başarılı ve mücadele hırsı taşıyan Asım Tevfik Sonumut, Reşat Şirvani, Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver ve Kamil Ulus gibi gençler tarafından başlatılır. Galatasaray Lisesi’nde okumakta olan Bulgar ve Sırp asıllı talebelerden hızlı ve çevik olanlar da kurulan futbol takımına katılmışlardır.
Galatasaray Spor Kulübü kurulduktan sonra her hafta takımdakilerden 1 kuruş toplanırdı. Para toplama görevi Asım Tevfik Sonumut’a verilirdi. Cevdet Kalpakçıoğlu, formaları yıkama görevini üstlenmiş ve ikinci kaptanlığa seçilmişti. Ali Sami Yen ise Galatasaray Spor Kulübü’nün tek topunu her gün domuz yağıyla yağladığı ve yıpranan yerlerini yeni aldığı ayakkabısından kestiği parçayla yama yaptığı için takım kaptanlığını hak etmiştir. Yani Galatasaray Spor Kulübü’nde rütbeler rastgele değil çok çalışma ile ve emek ile belirlenirdi.