Tabi bu zaman dilimi içerisinde bize deccal bazı felaketlerin olacağını söylemişti.Çoktan 5 ülke doğal afetlerden dolayı yıkılmış ve okyanuslar çok yükselmişti. Haberciler 1 aya istanbulun sular altında kalacağını söylüyordu. Hemen acilen üsküdara gitmek zorundaydık ve 3 hocayı bulduğumuzda bize nerede kaldınız sizi bekliyorduk planlarımız var dedi artık bizde hocalarla birlikte kıbledere köyüne yola koyulmaya başladık çünkü bu savaşın kıbledere köyünde sonlanacağını biliyorduk.
1.gün--->istanbul sular altında oraya vardık ve muğlanın kıyıya yakın bölgelerinin sular altında kaldığını gördük. Acilen kıbledere köyüne gittik hocalar içeriye tam girmeden önce büyük bir cin kalabalığı olduğunu gördü. Bunlar zuzula cin kabilesi ve marid cin kabilesiydi. Hocalar peygamber efendimizden bu yana en güçlü duaları okuyarak kalabalığı dağıttı ve içeri girdik. Bize 2 tane sopa verdiler onların yanındada sopalar vardı. Bize bu sopaları verdiklerinde bunu bize ölmememiz için verdiklerini düşündük çünkü deccali koruyan büyük bir kalabalık vardı. Bize bu sopaların insandan üstün olmayan her canlı için kullanılabilirlik özelliği taşıdığını söyledi ve deccale doğru ilerliyorduk.O kadar çok kalabalık vardıki savaşa savaşa çok yorulmuştuk öyle bir pgiboloji içindeydikki artık kimseden korkmuyorduk. Deccalin evi yani en çok korunan şeytanın ordusundan olan ifritlerle karşılaşmıştık...