-
26.
0ilk banyomu yapıp insan içine çıkacak kadar temizlendikten sonra aldığım kıyafetlerden bir kot pantolon birde tşört giyerek çıktım dışarıya. Akşam için hazırlık yapmam biraz daha bakım malzemesi almam gerekiyordu. Çevredeki esnaflardan sora sora en yakın güzellik mağazasından birkaç parça makyaj malzemesi aldım. Gece türk erkeklerine Torino fırtınasını gösterecektim. Gerçekten Torino’dan başlayıp gelen fırtınam buradan belki de bütün dünyaya özgürce yayılacak ortalığı kasıp kavuracaktı. Dönüş yolunda gördüğüm ilk süper markete girdim. Aylardır denizde olduğum için yolunacak kaz gibi dolaşıyordum. Acilen kendimi traş etmem ve akşam giyeceğim dekolteli elbiseme hazırlıklı olmam gerekiyordu. Hoş akşam için tek planım dekolteli bir elbise giymekte değildi tabiki. Türk lezzetlerini tatmak istiyordum. Ve bu lezzetlerin hepsi yenilebilir olanlar değildi.Tümünü Göster
Marketten içeri girip ihtiyacım olan birkaç ağda malzemesini toplarladım. Kasanın önünde sıraya girip beklemeye başladım. Önümde duran genç çifte dikkatim takıldı. Kadın son derece tutucu bir şekilde resmen erkeğinin koluna yapışmış, alttan alttan bana bakarak gözleriyle beni tehdit ediyor, kocasından yada sevgilisinden uzak durmamı söyler gibi sürekli sarılarak “o benim” imajı veriyordu. Kendi kendine neden böyle bir telaşa girdiğini anlamadım. Fakat kimle boy ölçüştüğünü anlamasını istiyordum. Kocası aldıklarını teker teker paketlerken kasanın yanında duran prezervatiflerden 2 kutu alıp kasiyerin önüne fırlatır gibi attım. Dikkatini çekmeyi başardım. Bi an poşetleri bıraktı. Göz göze geldik. Diğer ürünleri kasiyere doğru iterken öne doğru bilerek eğildim. Göğüs dekolteme gözleri kaydı. Sevgilisi erkeğinin benden bu denli etkilenmesinden rahatsız olup orasını burasını sıkarak dişlerini gıcırdatıyor sinirle hem sevgiisine söyleniyor hemde ağzının içinde bana küfürler saydırıyordu. Kasiyer bişeyden habersiz ürünleri geçtikten sonra tutarı söyledi. Parasını ödeyip marketten çıktım. Ben çıkana kadar oradaki ürünlerle oyalandı kadın. Hali çok hoşuma gitmişti. Gerçekten onu bu şekilde kıskandırmaktan büyük bir haz almıştım. Biraz daha üzerine gitsem kavgaya tutuşacaktı benimle. Küçük tatlı bir heyecandı bu benim için. Otele gelip hemen kişisel bakımlarımı yapmaya başladım. Bacaklarımı kollarımı ve vajinamı traj ederek akşama hazır hale getirdim. Akşam türk erkekleri üzerinde bir Torino kasırgası gibi esecektim. Bu akşamki hanım gibi bir çok hanımın canı yanacaktı galiba erkeklerini cezbettiğim için. Yada bir çok erkek artık kölem olacaktı bu gece. O an bir kez daha aklımdan geçirdim. Dünyada kadın ve erkek arasında bir adaletin olması söz konusu değil. Yada dünyada herhangi bir şeyin arasında adaletin olması mümkün değil. En başında ailem olmak üzere bir çok erkeğin tecavüzüne, tacizine , laf atmasına yada hayatıma müdahale etmesine olanak veren şey ne idi ? Kim veriyordu onlara bu özgürlüğü ki hiçbişeyden korkmadan bana bunları yapabileceklerini düşünüyor, beni aralarında katır gibi bağırtırken kendileri içime küçük penislerini sokup zevkten dört köşe oluyorlardı ? Peki ya ben ? Ben neden eğilen olmak zorundaydım ? Ben neden tecavüz edilen olmalıydım ? Buna mecbur değildim hayır. Kaderimi ve özgürlüğümü kendim belirleyecektim. Gereken bedelleri fazlasıyla ödedim. Ve belkide ödemeye devam edeceğim. Fakat onlara tam olarak istediğim şeyleri sunacağım. Ve benimle bu istekleri gerçekleştirmek için bedel ödeyecekler. Artık ben bedel ödeyen değil , bedel ödeten olacağım. Bu gerçekten en başında beni kasıp kavuran bir Torino fırtınasıydı.
başlık yok! burası bom boş!