-
1.
+1Ben öylece durmaya devam ederken bir kapı açılıp kapandı. Arda merdivenlerden hızlıca indi.
Arda ne oldu?
Arda cevap vermiyordu. Donup kalmıştı. Boş boş bakıyordu. O böyle tepkisiz kalmaya devam ettikçe benim içimdeki korku da gitgide büyüyordu. Yüzünün sağ tarafını gördüğümde ise başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi oldum. Kocaman kıpkırmızı bir iz vardı yüzünde. Gerçekten korkunçtu. Her ne kadar cevap alamayacağımı bilsem de cesaret edip sordum.
Arda ne oldu?
...
Arda konuş lütfen korkuyorum.
Bur...
Arda gözümün önünde bayılmıştı. Sakin olmaya çalıştım ama olamıyordum. Önce yerden kaldırıp koltuğa yatırmayı denedim. Ama beceremedim. Tokatlamaya başladım. Çünkü başka çarem yoktu. Kısa bir süre sonra Arda kendine gelmeye başladı.
Bu. Burak.
Arda iyi misin?
Bana su getirir misin?
Bekle hemen getiriyorum.
Mutfağa gittiğimde üst kattan gıcırtılar geliyordu. Çok korkmuştum, ne yapacağımı bilmiyordum. Merdivenden aşağı inme sesleri geldi. Gıcırtıyla birlikte adım sesleri...
Hemen Arda'nın yanına koştum ve etrafa bakınmaya başladım. Bir yere saklanmalıydık. Çaprazımızda bir giysi dolabı gördüm ve kapağını açtım. ikimizin sığabileceği genişlikteydi. Hemen içeri girdik.
Kısa bir süre sonra odadan adım sesleri gelmeye başladı ve biz daha adam akıllı yerleşememiştik. Dolap az bir şey açık kalmıştı. Sesler git gide daha yakınlaşıyordu. Kalbim yerinden çıkıcak gibiydi.
Ayak sesleri kesilmişti. Tam rahatlamıştım ki Arda'nın çığlığıyla irkildim. Buraya doğru yavaş ve emin bir şekilde adım sesleri geliyordu. Allahım! Kafayı yemek üzereyim. Dolap birdenbire açıldı ve ortalıkta hiçbir şey yoktu.
başlık yok! burası bom boş!