-
1.
+14 -1Selam arkadaşlar. Çok sıkı takipçisi olduğum sözlüğe lise anılarımı yazmak için üye oldum. Hergün bi entry tükürerek lise anılarımı sizlerle paylaşıcam. Okurken aşağıya girdiğim parçayı dinleyebilirsiniz, o günlere döndürdü beni. Yorum yapın, küfür edin, duygulanın, gülün naparsanız yapın. Anlatıyorum beyler risk budur.
Toplanın.
Yıl 2004 binler. Ortaokuldan yeni mezun olmuştum. Lise sınavlarına falan girmiştim. Kazanamadım anadolu lisesini. Herneyse işte, başladık okul araştırmaya. Ailem diyo şu okula git bu okula git oraya yazıl buraya yazıl. Bende düşünüyorum lan ne farkeder lise lisedir. Güzel kızlar olsun yeterki tribindeyim. Hayatıma da güya yeni bi başlangıç yapmışım. Sebebide 3-6 sene öncesine gidersek, ortaokul yıllarımdaki afacanlıklar mı dersiniz o yaşta ne çapkınlığımı dersiniz bilemem ama bende hepsi vardı. Tahtadan kulübe yapmıştım evimizin bahçesine hemde iki katlı amk mahallein çocuklarını içine toplayıp beybileyd oynuyoduk. Hızlı bi ergenlik öncesi hayat vardı, çocukluğum hızlıydı anlıcağınız. Daha bi çok anı var ama şimdi mevzuyu bulandırmaya gerek yok.
Neyse arıyoruz tarıyoruz napalım nereye yazılalım falan derke bi liseye yazıldım. Okula annemle beraber gittik. Müdürün odasına girdik falan. Acaip heyevanlıyım tabi amk. Yeni bi okul yeni kızlar yeni arkadaşlar yeni maceralar falan derken gün geldi çattı okul açılcak ilk gün evdeyim hazırlanıyorum.
işte en önemli gün okulun o ilk günü. Süslendim, saçlarımı sağlam bi şekilde deyvit bekım tarzı yaptım, o zamanlar moda oydu. Gıcır ayakkabılarımı giydim. Gömlek ceket gıravat. Bizim gıravat (ya da kıravat neyse işte) rengi efsaneydi.. Beyaz gömlek lacivert ceketle efsane yakışıyodu. Neyse giyindim evden çıktım sahile indim yürüye yürüye okula gidiyorum. Ama baya heyecanlıyım beyler öyle böyle değil, aşırı heycanlıydım. Heyecanımın yegane temeli kızlardı başka bişey değildi.
Geldim okulun önüne, içeriye girdim. Herkes sıra olmuş. Karman çorman bi ortam. Nereye gidicem bilmiyorum. Etrafı kesiyorum alıcı gözlerle kızlara bakıyorum falan. Bide biraz apaçi tipler var açıkçası çekiniyorum. Dikkatte çekiyodum o döneme göre ortalama bi tipim var ama okul öyle değil direk bakıyo apaçiler üst sınıflar falan. Neyse gibtir edelim. Sıraya girdim karışıktı sınıf mınıf kim nerde belli değil.
Müdür, Müdür yardımcısı Hocalar konuşma falan yaptılar. Sonra bi eşofmanlı tip (beden eğitimi hocası) çıkıp bağırmaya çağırmaya başladı sıraya geçip susun oğlum arkadaki konuşma sus vs vs falan diye. Noluyo lan dedim. Sonra herkes sınıflarına çıkmaya başladı ama bi karmaşa var herkes sınıfını arıyo hangi sınıf nerde belli değil. Ben okulun merdivenlerinden başladım yukarı çıkmaya izdihamın arasında bi baktım şaaaaaak sınıf karşıma çıktı.
9/... Sınıf normal bildiğin sınıf. 3 katlı okulun orta katında. Yazı tahtası girişin tam sağında kalıyo. Cam kenarı sıralarıda girişin tam karşısında yanı tahtanın sağında kalıyo. Öğrenci masaları yanyana düzenlenmiş 4 sıra şeklinde, arkaya doğru her sırada yaklaşık 7 arka arkaya sıra var. Hoca masasıda tahtanın en sağında cam kenarında. Ordaki öğrenci sıralarından 30 cm yükseğe yapılmış bir platformuun üzerinde sınıfa tümüyle hakim konumda. Yanlış hatılamıyosam sınıfımız 42 kişiydi. Neyse ben ilk içeri girenlerden oldum. Adımımı sınıftan içeri attım sadece 3 kişi vardı sınıfta. Birisi cam kenarına oturmuş, diğer bi kişi cam kenarının yanındaki sıranın en önüne kurulmuş. (biri kız biri erkek). Diğeride duvar kenarı en arkada. Ellerinde kalem defter falan bişeyler çiziyolar etraflarına bakıyolar falan. Ben girince tabi direk olarak bana baktılar şöyle bi süzdüler. içinde 3 kişi olan otobüse son anda koştura koştura binmiş gibiyim yüzüm kızarmış falan. Bende şöyle bi süzdüm içeriyi sonrasında hemen duvar kenarı önden 3.sırada yerimi aldım. Oturdum elimde sadece ilk günden not almak için defter ve kalem vardı. Birde silgi. Sonra sınıf yavaştan dolmaya başladı. Benim gözüm hep kapıda, girenleri kesiyorum. Kızlı erkekli herkes giriyor etrafına bakınıyo, nereye otursam ikilemi yaşıyo falan, kimsenin birbiriyle konuştuğu yok herkes birbirine yabancı. Sonra kapıdan birisi girdi. Ahanda ohannes! Bi baktım ortaokuldan dersanedeki en iyi arkadaşım hakan :D bi gördü beni vaaay kardeşim sendemi burdasın vs vs vs derken şaaak tokalaştık hemen yanıma oturdu. Çok sevdiğim bi kardeşimdir kendisi, başladık sohbete muhabbete daldık espriler gülüşmeler derken sınıf tamamen dolmuş farkında değiliz hoca girdi. Ayağa kalktık merhabalaştık falan. Sonra bi sessizlik hakim oldu sınıfa ve ben bi bakınayım dedim ne gelmiş ne gitmiş ne olmuş gözlem yapmam lazım hemen. Sınıf tamamen dolu başladım süzmeye. ilk arkama baktım iki tane sümsük çocuk, pas geçtim ondan bi arka sırada baktım iki tane kız. ikiside güzel normal hanım hanımcık kızlarımız. Gözgöze geldik baktım gülüyolar falan. Normal bi şekilde başımı sallayıp selam verdim devam ettim süzmeye. Baktım en arka sırada iki tane barzo. Sonra yan sıraya geçtim önden başladım süzmeye. Temiz yüzlü iki tane elaman hocaya bakıyo. Arkalarında bi kız bi erkek. Onların arkasında da, haydaaaaaa!!!
Aman Allahım…. Aman yarabbim….. Gördüğüm şey gerçekmiydi?
Yoksa rüyamıydı lan? Noluyodu lan bana böyle? Lan olum neydi lan bu? Dıbına koyim kalbimin atışları öyle hızlanmıştıki ananı avradını düz duvara tırmandıriyim, şuraya bi çukur açın içine gömün lan beni diyecek durumdaydım ama dilim tutulmuştu, diyemedim, kan akışım hızlanmıştı, kalp atışlarım sırayı oynatcak kadar vücudumu titretiyordu. Bam Bam Bam!!!
Bu kız kimdi lan böyle?
O vurucu 35,85354654654. saniyeden sonra bi an kendime geldim. Hakan ‘noldu kanka neyin var bembeyaz oldun’ diyerek omzuma elini koydu. ‘Bişeyim yok lan iyim, süperim’ diyip endişelenmemesini söyledim, güldüm. Kednime gelmiştim artık olayı farketmeye çalışıyodum sadece. Kimdi lan bu kız kimdi böyle güzel gülen etrafına gülücükler saçan, yanındaki arkadaşıyla önündeki arkadaşıyla gülüşüp konuşan bu kız kidmi beni bu hale sokan bu kız kimdi?
Sürekli kendime bunu soruyodum. Sonra hoca deftere imza falan attıktan sonra ayağa kalktı. ‘Hepiniz hoşgeldiniz. Yeni bir sene yeni bir macera ve yeni arkadaşlar. Bu senenin hepinizin için güzel geçmesini diliyorum. Ben sınıf hocanız Ahmet. Matematik hocanızım aynı zamanda. Hadi o zaman ben kendimi tanıttım sıra şimdi sizde, sırayla tanışalım’ dedikten sonra masasının önündeki en ön sıradan başladı öğrenciler. Tek tek ayağa kalkıyorlar ad, soyad, numara, geldiği okul, ortaokul diploma notu, baba mesleği ve seçmek istediğiniz meslek ney diye soruyordu hocamız. Herkes sırayla kalkıyo başlıyo söylemeye. Sınıfta çalışkanmış ortaokulda. Bizim okulun 9.sınıfların en çalışkan sınıfı bizimkiymiş. Sıra yavaş yavaş ona geliyor ben iyice heyecanlanıyodum. Herkes kalkıyo konuşuyo. Sonra bi çocuk kalktı herşeyi söyledi sonra baba mesleğine gelince ‘cami görevlisi’ dedi. Hoca ‘o ne demek oğlum? Açsana biraz.’ Deyince çocuk kızardı. ‘Cami görevlisi….’ Dedi tok bi sesle. Hocamız tekrardan ‘oğlum imam desene çekincek ne var?’ deyince, çocuk ‘evet hocam, imam’ dedi gene yutkunarak. Kıpkırmızıydı ve yerine oturdu. Not ortalamasıda 5.00 imiş. Bu çocuk sonraları çok çok yakın arkadaşım olan Hamit kardeşimden başkası değildi. Millet kalkmaya devam ediyo, herkes sorulara cevap veriyodu. Yavaş yavaş sıra ona geldi. Sıra ondaydı artık. Yanındaki kız kalktı konuştu ve ondan sonra dünya durdu. O kalkmıştı, başladı konuşmaya. Şuan yazarken bile kalbim gümlüyor dıbına koduğumun binleri. Ben oturuyorum bir dirseğimi yaslamışım sıraya, avcumla yüzümü tutuyorum ona bakıyorum, diğer elimlede salladığım ve titreyen sol bacağımı tutuyorum. O konuşuyo zaman duruyo o konuşuyo zaman resmen uzuyo. Konuştu konuştu konuştu. Birde ne farkediyim? Aynı ortaokuldan gelmişiz. Haydaaaaaaaa!
Benim onu kesin tanıyo olmam lazımdı ama herneyseydi çıkaramamıştım henüz. Bakıyodum uzun uzun. Güzel boncuk gözleri, hafif kemerli ama ucu misket burnu, incecik beli, kıvır kıvır saçları, uzun kadınımsı parmakları vardı. Zoom yapmıştım mübarek seceresini dökmüştüm beynime. Sonra oturdu. Zaman tekrardan akmaya başladı. Sıra bana geldi. Kalktım, çok net bir ses tonuyla herşeyi konuştum anlattım. Sonra teşekkür edip otururken ona baktım gene. Ama o bana bakmıyodu, yanındaki arkadaşıyla gülüşüyodu. Sonra bam diye zil çaldı. Hoca bugünlük bu kadar dedi. Tabi o sıralarda ders progrdıbını ders kitaplarını nereden alacağımızı ders saatlerini vs vs hepsini not etmiştik.
Zil çaldıktan sonra Hakanla çıktık aşağı doğru yürümeye başladık. Artık eve gidicektik ve ertesi gün okula gelecektik kitaplarımız ve defterlerimizle beraber.
işte okulun ilk günü böyle geçti beyler.
Devdıbını vakit buldukça yazıcam.
Görüşürüz.
başlık yok! burası bom boş!