-
1.
+4korumalar birazdan yukarıya çıkıp bizi kontrol edeceklerdi besbelli. Fakat ortada samuel ve aurelio'dan eser yoktu. Biraz daha beklemeye karar verdim. Gerilip bir viski daha içtim. Fakat olmadı. Yerimde sayıyordum. Odanın içinde dört dönüyor fakat bir türlü bir işaret bir emare göremiyordum. Anlaşılan o ki bu iki gerizekalının cesareti ancak buraya kadar yetti. Yada içeriye girmek için bir plan yapamadılar. Hayır. Olamazdı. Buraya kadar gelmişken bu kadar girmişken içlerine hayır. Yapamazlardı. Vazgeçemezlerdi. Ama hayır. Vazgeçsinler. Ben vazgeçemezdim. Kimseye mecbur olmadığım gibi. Onlara da mecbur değildim. Kendimde başarabilridim. Çünkü yapmazsam belkide ölene kadar bu hakarete maruz kalacaktım. Ve bu lanet heriflerin karıncalarını memnun etmeye çalışarak geçecekti ömrüm. Hayır özgürlüğüme bu kadar yakınken buna katlanamazdım. Çantayı alarak kasanın yanına fırlattım. Bir hamle ile lui'nin pantolonundan kasanın anahtarını aldım. içkiden ve ciksten sonra yorgun düşmüş hiçbişeye hali kalmamıştı pislik herifin. Kasayı açarak içindeki paraları da hızlı bir şekilde çantaya doldurdum. Şimdi dışarı çıkmak için tam zamanıydı. Korumaların yukarı çıkması için bir dakika var yada yoktu. Çantayı hemen bi yere gizlemeliydim. Kapıyı açıp ortalığı kolaçan ettikten sonra koridora çıktım. Alt katta saksının arkasına çantayı gizledim. Ve sonra içeriden buz kovasını alarak merdivenden aşağıya inmeye başladım. Korumalar çekine çekine yukarı çıkmaya başlıyordu. Merdivende yakalayıp hemen yapıştım.Tümünü Göster
R: Ah , iyi oldu sizi gördüğüm. Lui bize hemen buz getirmenizi söyledi. Acele edin.
K: Peki tamam. Al sen şunu aşağıdan buz getir. Bende yukarı çıkıp patron bir şey istiyor mu sorayım.
R: Ben lavaboya gideceğim. istersen sende içeriye girebilirsin. Ama bengelene kadar onları idare edecek birilerini arıyorlar. Bilgin olsun.
Diyerek çantayı aldım. Ve aşağı soyunma odalarına doğru ilerlemeye başladım. Koruma içerde başına ne geleceğinden şüpheli olduğu için korkmuş olsa gerek ki biriki saniye sonra onunda ayak sesleri duyuldu ve kalabalığa karıştı. Ayaklarımdaki topukluları çıkarıp kalabalığın içine karıştım. Zaten ortalık olanca sis ve duman içindeydi. Buzları zütüren koruma yukarı çıkmadan önce kapıya ulaşmam gerekiyordu. Dans eden aptal kalabalığın içinden çantaya sarılarak geçtim. Zor olsada kapıya ulaştım ve mekandan çıktım. Evet! Başarmak üzereydim. Limana kadar koşup gemiye binmem gerekiyordu sadece. Ama hayır. Gemi! Lanet olası gemi! o gemiyi de aurelio ve samuel ayarlayacaktı. Şimdi ben bu kadar para ve Lui'ye attığım bu kazıktan sonra torino da ne yapabilirim ? Gitmem gerekiyordu. Fakat nasıl gidecektim. Kendimi limana attım. Hışımla koşarak gemiler arasında dolanmaya başladım. Hangisi nereye gidiyordu hiç bilmiyordum. Korumalar muhtemelen kasayı görmüşlerdi. Peşime düşmeleri an meselesi. En yakın yük gemisine sıvıştım. Tankerlerin arasına gizlenip kalkana kadar kendime sote bir yer bulmaya çalıştım. Gemi biraz açıldıktan sonra kaptana durumu izah eder gidene kadar misafirleri olmam için ikna ederdim. Geri dönemezdim. Hayır hayır. Asla geri dönemezdim. Gerekirse gemideki bütün erkeklerle yatardım teker teker. Ama buradan uzaklaşmam gerekiyordu. Artık özgürlüğüme kavuşmanın vakti gelmişti. Ve evet. Gemi düdüğünü öttürüyordu. Sanki özgürlüğee özgürlüğee diye bağırıyordu bariton sesiyle. Bilmediğim bir kente belki bilmediğim bir ülkeye doğru yola çıkıyordum. Bildiğim tek şey , katıksız özgürlüğe kavuşmama günler kalmıştı.
başlık yok! burası bom boş!