/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +6
    Kapıdan içeriye girdiğimde patron her zamanki gibi kasadaki yerinde oturuyordu. Davul gibi şişmiş göbeğinin üzerinde bir küçük nohut tanesi gibi duran kafasını eğmiş yanakları titreyerek saydığı paraları sayıklıyordu. Kapının zilini duyunca irkildi. Beni farkedince paraları katlayıp kasaya sıkıştırdı. Hızlı adımlarla içeriye kaçmak istiyordum. Sabah sabah azar yemek istemiyordum. Fakat bunu bir fırsat biliyordu. Koşa koşa gelip arkaya geçmeden tam kapıda tuttu gene kolumdan adi herif. Nereye gidiyorsun dedi kolumdan sıkarak. Bırak beni dedim. Ne zaman geç kalsam koşarak yanıma gelir kolumdan , oramdan buramdan sıkarak neden geç kaldığımı sorar azarlardı beni. Aklı sıra beni hesaba çekiyordu fakat beni taciz etmeye çalıştığını hepimiz biliyorduk. Benim için bu ucuz yırtmaktı. Gerçekten kıskanç bir karısı vardı. Ve aslında bu kadar kıskançlık etmese bu kadar azmayacaktı bu köpek. Fakat tasmasını çektikçe saldırganlaşıyor bazen hesap ödeyen kadınlara bile sarkıntılık ediyordu. Parayı kadınlardan daha çok sevdiği için hareketlerine dikkat ediyordu. Bu nedenle çok müşteri kaybetmiyordu. Karısı kendisine nispeten daha güzel bir kadındı. Öyle güzel bir kadının bu fare suratlı herifte ne bulduğunu hiç bilmiyorum. içeriye geçip üzerimi değiştirmeye koyuldum. Bu iğrenç kokulu elbiseleri ve önlüğü giymek istemiyordum. Gabriele'in baharatlı yemekleri tüm kıyafetlere siniyordu. Ve akşama kadar yanmış et gibi kokarak sipariş alıyorduk. Kaç defa patrona kıyafetlerimizi evimize zütürmemizi söyledim. Fakat hem cimriliğinden hemde sapıklığından burda giyinmemizin daha doğru olduğunu söyledi. Bir kaç kez dinlemeyip evde yıkadım çamaşırları. Hatta sırf bu yüzden bir kaç kez ceza almıştım. Bütün bahşişlerimi kasaya doldurup haince sırıtmıştı maymun herif. üstümü değiştirdikten sonra tezgahın önündeki yerimi almıştım. Müşterilerin biri geliyor biri gidiyordu. Tabiki de her gün gelen garanti müşterilerimiz de vardı. Öğlen vakitlerinde devlet daireleri dağıldığında Linda'nın bir üst kademede müdürü sayılan Aurelio ve Samuele bunlardan bir kaçı. Samuele'in kendini asla doyuramadığı bir açlığı var. Cinsel anlamda da gerçekten tatmin olmadığı her halinden belli. Sırf onunla evlenip hayatını kurtarmak isteyen garsonlar o geldiği zaman sıraya geçerler ve siparişi almak için birbirleri ile kavga ederler. Aurelio ondan biraz daha sakindir. Her geldiğinde biraz salata ve yanında biraz yağsız makarna rica eder. Ağır hareketlerle bütün bir öğle arasını o yemeği yemek ile geçirir. Daha sonra tabakasından bir sigara çıkarır ve kalkarken yakar. Gene onlar gelmişti ve etrafta sipariş alacak kimse görünmüyordu. Kızlar mutfakta Gabriele'in yeni yemek tarifini dinlerken cilveleşiyor , gabriele utandıkça ona sürtünerek daha da utandırıp gülüşüyorlardı. Benim evlenmek gibi bir niyetim yoktu. Fakat arzulanan erkeğin benim olduğunu düşündükçe içime dolan his gerçekten önüne geçemediğim bir arzuydu. Bunu istiyordum. Elbisemi düzeltip göğüslerimi biraz kabarttım. Saçlarıma son bir kez bakıp doğruca masalarına gittim. Gizli bir şeyler konuşuyorlardı. Beni görünce toparlandılar. Bacağımı Samuele'in koluna değdirerek buyrun ne alırsınız diye sordum.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster