+19
-11
not: orjinalini alıntılayacağım gibiğin biri hikayeye sıçmış
Lise 3'ün ilk aylarıydı. Olağanüstü zekamdan dolayı özel bir okula tam burslu gidiyordum. Sınıf arkadaşlarımın maddi durumu bana nazaran çok iyiydi. Bundan dolayı sürekli eziliyor ve dışlanıyordum. Gibtiğimin okulu tam gün olduğu için öğle yemeğini okulda yerdik. Öğle yemeğinin verildiği teneffüs 50 dakikaydı. Ben yemeğe herkesten sonra iner ,yalnız başıma yerdim. Yine herkesin yemeğe indiği bir öğle arasında en arka sırada oturup kitap okuyordum.10 dakika kadar kitap okuduktan sonra yemeği yemek için kalkacaktım ki bizim sınıfın kaşarları geldi... Neyse bizim kaşarlar 5-6 kişi toplanmış arka sıralarda fısıl fısıl bir şeyler konuşuyor, kahkahalarla gülüyorlardı. ister istemez konuşmalarına kulak kabarttım. Selda diğer kızlara erotik bir film anlatıyordu. Ben de kitap okuyormuş gibi yapıp Selda'yı dinliyordum. Selda multi milyoner bir iş addıbının kızıydı.1.60 boylarında,50-55 kg, kızıl saçlı mavi gözlü, zekasıyla güzelliği orantısız yaratılmış kaşarın biriydi işte. Neyse Selda ferreden pek de farkı olmayan filmini anlatırken -kendimi biraz fazla kaptırmış olmalıyım ki yüz ifademden onu dinlediğimi anlamıştı.
Bana dönüp;
-Sen kimi dinlediğini sanıyorsun? Attırırım seni bu okuldan Gerizekalı ! Dedi.
Normalde o anda mevzuyu fazla uzatmaz, hemen sınıftan çıkardım ama ayakkabılarım çok eski olduğu için utanıyordum. Ayağa kalkıp sınıftan çıksaydım bizim kaşarlar ayakkabılarımı görebilirdi. Ayakkabılarım Yıllar önce 30 liraya hangardan aldığım kirden bağcıkları gözükmeyen, beyaz eski spor ayakkabılardı. Normalde giyimime çok özen gösterirdim ama önceki gün annem ayakkabılarımı yıkadığı için eskileri giyinmek zorunda kalmıştım. Efendim neyse bizim kaşarların ağzına laf vermemek için -son derece coolca- kitap okuyormuş gibi yaptım. Selda kaşarı sinirden çıldırmış olmalı ki burnundan dumanlar çıkararak
_Görürsün sen şimdi! dedi ve sınıftan çıktı.
3 dakika oldu olmadı; müdür yardımcısı sabriyle beraber sınıfa girdi. Sabri 165 cm boylarında, 80-85 kg, göbekli, saçları ensesine kadar kel olduğu için ense uçlarını uzatan, özellikle burslu öğrencileri sürekli döven, aşırı agresif huur çocuğunun tekiydi.
-Artık Selda huuru Sabriye ne dediyse- Sabri sinirden kıpkırmızı olmuş, gözleri kanlanmıştı. Yavrusuna aslan saldırmış bir antilop gibi ağzından tükürükler saçarak bağırdı.
_Dışarı boşal ulağn hayvan herif !!
O an hayatımın en kötü anlarından biridir. Sırf maddi durumum kötü olduğu için ciğeri beş para etmez insanlar beni eziyor, aşağılıyordu. içimden “böyle sistemin dıbına koyum” dedim. Çünkü bu dıbına koduğumun sisteminde para her şeyden değerliydi.. Lanet olsun bu kapitalist sisteme diye düşündüm.. Kabul… Belki babam Selda’nın babası kadar zengin değildi.. Belki fakirdik.. Ama ne olursa olsun onurumu ayaklar altına aldıramazdım.. Son derece devrimci bir şekilde Sabri’ye döndüm ve:
_Keşke onu zamanında babanız yapsaymış. Dedim
Sabri benim kadar zeki olmadığından ne demek istediğimi anlaması zaman alacaktı.. Ama yine de kızların yanında dayak yeme riskini göze alamazdım hemen sınıftan çıktım. Artık aklımda tek bir şey vardı…
Selda’dan intikam almak…