/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +1
    Bölüm5 - Yaşarken ölenler

    Alkolün etkisiyle dışarıdaki buz gibi soğuğu hissetmiyordu üç kart horoz, hedeflerine emin bir şekilde Lale Apartmanı'na yöneldiler. Sessiz sakin sokakta gecenin üçü olmak üzere. Gülüşmeler ve küfürleşmelerini durdurmaya çalışıyorlar herkesin uyuduğundan eminler hiç bir evin ışığı yanmıyordu. Savaş, canı sıkkın bir şekilde tavanı seyrediyor yine anlamsız çizgileri bir şekle sokarak hayal gücüyle bir gemi hayal ediyor bacası tutan bir gemi, yük taşıyor uzun bir yolu olmalı. Bu geminin kaptanı olmak istemezdi her yeri sonsuz gibi devam eden mavi okyanusla çevrili nereye gitse hep aynı yere çıkıyormuş gibi denizde rotasını kaybetmiş bir gemi bu, dalgalar gemiye çarparak köpürüyor ve gemiyi sallıyor zamanla fırtınanın şiddeti git gide artınca gemi alabora oluyor. Bir süre sonra bu hayalden sıkılıp pencereye yöneliyor. Muratti'sinden bir dal çıkarıp ateşliyor bu gecenin sessizliğini bozan birilerin olduğunu duyuyor sanki, uzaktan yaklaşan üç serseri aralarında yayılmış cümlelerle konuşuyorlar. içlerinden birinin sesi babasının olduğunu anladığı anda sigarayı söndürmeden aşağıya fırlatıyor. Hızlı bir hamleyle pencereyi kapatıp perdeyi çekiyor. Üç sarhoşun bu olayların gerçekleştiği 2-3 saniyelik periyotta neler yapacaklarını konuştukları için fark etmediler. Savaş emin olmak için anne ve babasının yatak odasına doğru yöneldi, kapıya kulağını dayadığında sadece annesinin hırıltısını duyunca dışarıdaki ayyaşın babası olduğuna emin oldu. Hemen yatağına girip üstüne yorganı çekip uyumaya koyulacak fakat bu gece bir türlü uyuyamıyordu . Uzun bir süre geçmesine rağmen babası hala eve gelmemişti. Biraz meraklandı daha sonra apartman kapısının açıldığını duydu , anlamsız sesleri dinlemeye çalıştı. Babası yalnız değildi ilkten Erol Bey'in sesini duyunca garipsemedi ancak daha sonra üçüncü bir kişinin olduğunu fark etti ve içinde derin bir merak uyandı. Yatağında uzanmış ,yorganı ağzına kadar çekmiş ve kımıldamadan gözünü kırpmadan seslere kulak vermişti Savaş.

    "Ulan ne içtik Erol abicim be"
    "Hee öyle be Kemalim"
    "Midem kötü oldu lan , o son şişeyi içmeyecektim usta"
    "Karını üstüne kusmayasın ha" diye güldü . Kemal'in, babasına söylediğini anlamıştı Savaş. Yunus anlamayınca Kemal tekrarladı.
    "Midem kötü dedin ya. Karının üstüne kusmayasın diyorum.. anladın.Heheh." diye gülmeye başladı Bakkal Kemal.
    Erol, sessiz olmalarını söyledi "Siz burda durun ben anahtarı alıp geliyorum hemen."
    Merdivenleri tırmanan ayak sesleri Savaş'a daha net gelmeye başladı ancak bu babası olamazdı çünkü bir üst kata çıktı. Erol amca olmalı ancak neden babası alt katta bekliyordu. Olanlara anlam vermeye çalışıyordu ancak aklına hiçbir şey gelmiyordu.
    Erol bir kaç dakika sonra sessizce kapısını çekip aşağıya doğru kedi adımlarıyla indi. Bir anahtar kilidi açılıyordu Savaş birden yatağından zıpladı gözleri korkuyla ve hayretle açıldı. Yatağına oturdu ve olanları daha net anlamaya çalışıyordu. Hırsız gibi Betül Hoca'nın evine giriyorlardı. Betül her zaman iki kez kilitler kapısını. Yutkunmaya çalıştı ağzı zehir gibi aklına geçen akşam Betül Hocaya babasının bakışları geldi. Kendinden utanmaya başladı aklına o kötü düşünceler geldi, bu sefer o düşünceleri kovamıyordu. Gözlerinden yaşlar süzüldü kalkmaya çalıştı, gücü yoktu kalkamadı. Betül Hocasını düşündü, kendisine gülümserkenki o yüz ifadesini aklına getirdi.Her gördüğünde hal hatır sorduğu hocası geldi aklına. Gece karanlığı uzun saçları kıvırcık ile dalgalı arasında, hafiften esmer tenli, siyah gözlü hayatının baharında. ilk kez bir Betül'ü böyle düşünüyordu. Sonra Betül geldi aklına küçücük sarışın bir kız yüzü gülmüyordu. Hiç bir ses duyamıyordu gidip bakmak istedi ancak korkudan ne yapacağını bilmiyordu bir süre sonra sızıp kalmıştı yatağında. Uykuya dalmıştı kabuslarıyla.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster