they call me alpha

sezar roma'yı yozlaşmış ve gibko senatörlerden temizlemiştir. veya bu bahane adı altında halkı gütmüştür çünkü demagoji yapıp halkı güdecek birkaç faaliyetini biliyorum yani halka özel hissettirip hep sizi düşünüyoruz kanka aha bu da resmi gazete eki eki tarzında. belki de tamamen iyi niyetlidir. ama bilmiyorum ki bunlar önlemler midir? yoksa bunlar sezar'ın ta kendisi midir? bilmiyorum. tarih böyle bir bilim. bazı şeyler su zütürmez bir şekilde açık bazı şeyler tartışmalıdır. ama sezar'ın hayatına baktığımızda -benim gördüğüm kadarıyla ve ben pek sezar'ı yargılamak konusunu giblemediğimden detaylı incelemedim bu konuda eğer yanılıyorsam ve söylediklerimin aksine dair sağlam tarihi kanıtlarınız varsa bana doğruyu öğretin yani- güç peşinde halkı gütmüştür ve bu yolda bazı iyi şeyler de yapmıştır. güzel. bunu fikir versin diye anlattım. hepsinden ibret alın yani. mevzu bu. hikaye olabilir ama hakikat de olabilir. bilemeyiz. bu koşulda bize sadece ders çıkarmak ve geleceğe yönelik gelişmek düşer. size bu açıdan iki dizi önereceğim. ileride sayıyı artırabiliriz. bir tanesi house of cards. demokrasi palavraları, medya, para üçgenine dair olan anlayışınızı pekiştirecektir. marco polo ise biraz daha lay lay lom dizi olsa da bazı replikler öğretiye dair anlayışınızı güçlendirecektir ve en önemlisi bir güç kalıcı olmadığı müddetçe sürekli iç savaşa yol açar moğollar aracılığıyla bunu göreceksiniz. tcma'nın flörtlerine izlettiği filmleri zaten söylemiştim eheheh. yani artık sapla samanı ayırabildiğiniz için hangi cümle film/dizi olmanın gereği olarak popülizm içeriyor hangisi senaristin hayata dair doğru bir tespitini içeriyor anlarsınız. serpilmek adına ve kuruntulara kapılmamak adına kilit olan şeylerden belki de en önemlisi ayırt etme yeteneğidir. yoksa 1 doğru 10 yanlışı aynı anda yerleştirirler sen de mal gibi yersin asdasdasdasdasdas.