Ertesi gün okula gittiğimde kızlar bir tuhaf gözle bakıyodu, kimisi tiksinmiş gözlerle kimileride bir tuhaf gözle. Hemen bizim erkek tayfayı topladım ve kohuşmaya başladık.
Ben: abiniz artık bakir değil genççleer.

Ümit: gibtir len? Ciddimisin amk.
Ben: ben ne zaman yalan söyledim amk.
Murat: her zaman amk.
Selehattin ona selo diyecem: hayatta inanmam amk.
Ben: ozaman çıkarıp masaya vuruyorum, diyip telefonu koydum ortalarına, videoyu açıp durdurdum busenin yüzü gözikmicek şekilde ve ümit tam oynata basıcaktı çekip aldım hemen.
Ben: kusura bakmayın beyler kızı ifşalıyamam.
Ümit: amk nasıl ya bırakta izleyek amk.
Ben: olmaz kanka zamanı gelince öğrenirsiniz. Diyip iki dakika daha muhabbet edince kalkıp busenin yanina oturdum.
Busenin yakın arkadaşı beni görünce gidip arkalarda bir yere oturdu, sanırım kendi kız tayfasının herşeyden haberi vardı.
Ve dün yaptığım barzoluktan sonra harbi pişman olmuştum, ve yarın bu kızın gönlünü almaliyim diyordum.
Buse sanki ben gelmemişim gibi beni farketmemiş gibi hala telefonuyla oynuyodu.
Ben: buse biraz konuşabilirmiyiz, yüzüme bakarmısın.
Buse: ne var, ne konuşucaksın? Dün zaten konuşmadınmı, ağzıma sıçıp birakmadınmı.
Ben: bak benim içkiyle aram yok, dün çok beter oldum, hala kafam ağrıyo. Dün söylediklerim istemeyerekti. Ben sadece bana güvenipmi desem ne desem bilmiyorum ama bana güvenip bana kendini sunduğun için sana teşekkür ederim.- burda araya giriyorum, bu nasıl cümle amk sjabd, hangi kafayla yaptım bunları bilmiyorum neyse - sadece şunu bilmeni isterim kapim herzaman açik, kolum herzaman hazır, istediğin zaman gelip koluma girebilirsin.