-
1.
+1sigara içmiyorum o dönemler. sercan abisine deli gibi sinirli. söylenip duruyo. muallakye bak ya babamı görmüşmüş. lan yaptığı şakaya bak! hala çocuk herif. ben zaten hala anlam aramaya çalışıyorum ama telefondaki kendi sesimi de unutamıyorum. gitme üzerine çok fazla dedim sercana o da korktu herhalde şaka yapmıyor bence dedim. sercan da benim gibi böyle işlere kapılmak yerine isyan eden bir tip.Tümünü Göster
erman konuşmalarımızı dinliyo ama cevap vermiyo. gülmüyo. somurtmuyo. dümdüz duruyo. döndüm buna. abi gelin bi hava alalım alın topu da gidelim sahaya. elektrik şalterini kaldırırız. biraz oynarız işte ne güzel falan dedim. kendim öneriyorum ama bir yandan hiç inanmıyorum kendime. kafamız dağılsın istiyorum ama sanki bir şey beni o stada çekiyor.
stadı daha ayrıntılı anlatıyorum şimdi:
etrafında sadece km'lerce boş tarla olan, sıvası akmış duvarlarla ve paslı bir demir kapıyla çevrili, sadece bir tarafında tribün olan amatör bir futbol stadı. çimleri boyumca yabani otlarla kaplı. ama daha önce dediğim gibi biz direkleri düzgün olan kalenin o tarafı biraz düzelttik kestik top oynanacak hale getirdik. gece karanlık hava nemli ve biraz sis var. el feneri bir elimde top diğer elimde bizim çocuklarla bir şekilde gittik stadın olduğu yere. köşkten stada yürüme mesafesi 3-5 dakikayı geçmez. yürüdük gittik. hava hafif soğuk ama ısınınca aylık falan oynayınca soğuk moğuk kalmaz diye düşünüyorum. girdik her zamanki gibi yarı duvara tırmanıp oradan demir kapının üstünden atladık içeriye. soyunma odalarının yanında bekçinin odası var. tahta kapılı. el fenerinin hafif aydınlatmasıyla yürüyoruz. erman yavaş yavaş kendine gelmeye başladı, konuştu: oğlum ne biçim şeyler dönüyor ya. niye böyle oluyor. ben neden babamı görüyorum lan. abi sanki her şey kafamda gibi oldu. kızmayın lan bana anlayın amk. bi his kalktım kapıya doğru yürüdüm sonra kafamın içinde babamın yüzü beni rahatlattı ona yardım etmek istedim. ben hallediyorum dedi lan valla bakın gülmeyin lan sakın ama durum buydu dedi. kim gülüyor abi bu gece olan şeylerin gülüncek tarafı yok bence ama kapılmayalım nolurdedim. hadi şu ışıkları açalım takılalım biraz amk.
şalteri kaldırmaya bekçinin odasına girdik. bekçi içerde bizi bekliyor gibi dimdik bize bakıyor. tüylerim diken diken oldu göz göze gelince.aa-abi sen burda mıydın ya. biz de bi 15 dk top oynarız dedik. açalım mı ışıkları ya valla çıkçaz hemendedim. susuyor bize bakıyor herif. biz de ona. lan noldu şikayet mi edicek jandarmayı mı arıycak naptık ki lan biz sadece top oynuycaz diye düşünürken: bu oturduğu masadaki çekmeceyi gösterdi. biraz daha hissiz hissiz yüzümüze baktı. biz de birbirimize bakıyoruz korkuyoruz gerginiz nolucağını anlamıyoruz. bu bekçi güldü sonra kalktı gitti. allah allah diyorum noluyor bu gece böyle. neyse bu çekti kapıyı gitti çekmeceyi gösterip gülüp. bu gider gitmez çekmeceyi açtım. siyah dolap anahtarları gibi 2 li bi anahtar var. bizimkilere döndüm.lan dedim adam bize panonun anahtarını bıraktı gitti yaşadık.'' aldım anahtarı panoya gittim. ulan panoda anahtarın gireceği bir yer yok zaten panonun kapağı açık. anahtara gerek yok. anahtarı masanın üstüne bıraktım. sercan da şalteri kaldırdı. ışıklar geldi. sevine sevine koşa koşa sahaya girdik...
başlık yok! burası bom boş!