/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 51.
    +18
    artık aramız baya iyiydi. yavaştan duygularım da kendini belli etmeye çalışıyordu. onları elimin tersiyle yavaşça ittim. çünki şimdiye kadar hayatımı mahvedenler de onlardı.bu arada o gündelik işlere devam ederken ben küçük çapta bi yerel gazetenin kitap ekinde ufak çaplı edebi yazılar yazmaya başlamıştım.bu yazıları yazmadan önce bir çocuğun pamuk şekerin paketini yırtarkenki heyecanıyla ona okuturdum.1-2 yazım dışımda hepsini beğenmişti. ufak tefek düzeltmeler için yardımcı da olurdu. edebiyat konusunda benden daha çok şey bildiği kesindi fakat ben de zaten edebiyatın bayat boğuculuğundan değil duygularımın ve mevsimlerin yoğunluğundan alıyordum yazma arzumu. arada mektuplar gelirdi küçük okuyucu kitlemden. genelde kızlar.ne kadar güzel yazdığımı söylerlerdi.o da her seferinde yırtardı. ufaktan kıskanmaya başlamıştı beni. artık ona duygularımı sözlerle belli etmemin zamanı gelmişti. yoksa ruhen çoktan başlamıştı bu ilişki.bir gün yine yazımı bitirip ona okutuyordum yazıyı okuduktan sonra onu dinlemeden başka bir kağıt daha uzatıp o kağıda bütün duygularımı yazacaktım.bi berduş en fazla bu kadar romantik olabilir. önce gazete için yazdığım yazımı verdim. yazı şu şekildeydi;

    Ağzımdan çıkan her kelime ruhumu kirletiyormuş gibi hissediyorum. Konuştuğum,göz göze geldiğim her insan biraz daha kirletiyor ruhumu. Kendi çıktığım yolda tek başıma yürürken başkalarına çarpmak zor geliyor bana. Kabuğumdan dışarı çıkmaya hiç mecalim yok. Kitaplarda gördüklerimden ibaret kafamın içi-darmadağın-.Çarptığım her taş tökezletmekten başka bir işe yaramıyor. Biraz daha içine çekiyor beni kızgın kumlar. Derinlere davet ediyor. insanlardan uzağa. Yeraltına.Köşeme çekiliyorum ben de.Yaşama sevinci ve o altında koyu bir nefret yatan hırsları gözlerinde parlıyor. Adeta her biri kurulmuş birer makina gibi. Raylardan dışarı asla çıkmıyorlar. Oysa ki benim de bir farkım yok fakat içimde buruk bir hüzün ve kemirilmiş acı bir sevgiden başka bir şey de yok. Eminim onlar da bu hallerine hüzünleniyorlardır fırsat buldukça.Ama içlerinde bir parça da olsa sevgi olduğundan şüpheliyim. insanları rahatsız eden kurulu saatlerden farkları yok. Saatler akmak için vardır. Dünya ise dönmek için. Saatler çalıyor, dünya dönüyor. insanlar ise gün geçtikçe daha çok acımasızlaşıyor.

    Sonra...
    ···
   tümünü göster