Programın adı: Sen Olsan Ne Yapardın?

Arada sırada bu programı izlerim, halkın toplumsal olaylara olan bakışına dikkat ederim. Son zamanlarda gece ve öğlen tekrarları yayınlanmaya başlayınca sık sık takip etmeye başladım.

Dün akşamüstü öyle dolaşmaya çıktım. Ufak bir cafede çay içip, sözlükte takılıyordum. iki masa önümde yaşlı bir teyze ile genç bir kız tartışmaya başladı. Aynı masada oturdukları için pek umursamadım. Ardından iri kıyım bir adamda aralarına katıldı ve genç kız ile birlikte teyzeyi azarlıyorlardı.

Ulan aklıma direk program geldi. Nasıl olsa oyuncu bunlar, yigitlik yaparım ve bunuda tüm Türkiye görür, mantığı ile istanbul'u fetih etmeye giden Fatih edası ile adama yaklaştım. Cesaretim kadar entellektüelliğimi de pazarlamam gerektiği için bir aydın gibi onlara birtakım mesajlar vermek istiyordum.

Bu süreçte Ramiz Dayı aklıma geldi ve karizmatik bir ses tonu ile " Kardeş! " dedim. Adam bana döndü ve nazik bir şekilde " efendim " dedi. Arkasında Ezel'i olan Ramiz Dayı gibi hissediyordum kendimi, daha da güzeli herkes ne kadar cesur olduğumu bilecekti.

Elimi masaya sert bir şekilde vurarak " Ayıp değil mi ulan! Hemen teyzeden özür dile, ardından gözümün önünden kaybol! " diyerek sertliğime yeni bir ivme kazandırdım. Adam tebessüm etti, masaya döndü ve bir dakika dedi. Daha sonra tekrar bana dönerek çakma Lacoste gömleğimden kavrayarak beni birkaç cm havaya kaldırdı. " Ne diyorsun ulan dürzü " dedi.

Adam hakaret edince benim jeton düştü, program falan olmadığını anladım. Bir anda Ramiz Dayı gitti, Akasya Durağındaki Al Pacino Ali Kemâl geldi. " Sen beni yanlış anladın Nuri Bubacım " diye feryat ediyordum. Hemen garsonlar geldi, ayırdılar bizi. Ben de ağlaya ağlaya eve geldim.