ve +pardon dedi. aşkım demekten utandığını ve yanlış bir şey söylediğini ima ediyordu. Ve bana ne derse o olacağımın farkında değildi.
-Hayır aşkım pardon deme gel burayaaa, dedim sempatik bir tavırla. Bu bizi daha fazla ateşlendirdi. Dudaklarımı resmen koparıyordu elimi aynı yere attıkça ayh ofh uff gibi sesler çıkartıyor ve bu beni de deliye döndürüyordu. Üzerimden atıp yanına geçtim ve elimi bacaklarının arasında gezdirmeye başladım. Kız çıldırıyor o çıldırdıkça ben daha fazla kuduruyordum. Kızın altı sırılsıklam olmuştu ve bu onun için yeterli olsa gerek..
+ bebeğim böyle devam edersek burada bişeyler olucak duralım mı? dedi. Çoktan boşalan ve sürtünemeyecek kadar boynu bükük çavuş beyin bu soruyu güzel karşılayarak cevaplamam için verdiği emri yerine getirdim ve:
+ o zaman buna yarım kalan bi başlangıç diyoruz, dedim ve dudağından öptüm.
Birbirimizi sevdiğimizi ve müthiş bir gece geçirdiğimizi söyleyerek ayrıldık.
Kızı bıraktıktan sonra dünyanın dıbına koymuşcasına mutluydum. Artık pelerinimi arkamda dalgalandırmanın vakti gelmişti, hissediyordum.
Onu bırakalı 1 saat geçmemişti benim aşkım, çavuşun göz bebeği mesaj attı. Mesajı görür görmez azgınlığım 1 saat öncesindeki gibiydi. Anlamıştım ben bu kızı gibecek, paramparça edecektim.