Kitap şöyle başlıyor...

Sinan üniversite sınavına hazırlanan bir gençtir. Sınava hazırlanış ve tercih sonuçlarını birazdab anlatacağım

Sinan üniversite sınavına hazırlanırken çok zor zamanlar geçiriyordu. Babası içip içip her gece Sinanı döver ve annesi sesini çıkaramazdı. Sinan artık sınava hazırdı. sınavdan önceki son gün okula gitti öğretmenlerini gördü ve çıktıktan sonra kan kardeşi can yoldaşı vedat ile buluşmak için eve gitti. sobada suyu kaynattıktan sonra duşa girdi. güzelce yıkandı ve üzerine bir şeyler giydi. dışarı çıkarken annesi gündelikte kazandığı parayı uzattı. s: sinan a: annesi

s: anne napıyosun?
a:al oğlum yarın sınava giriceksin cebinde paran olsun
s:anne alamam burda 250Tl var
a: oğlum sen almazsan baban beni dövecek ve zorla alacak zaten
s: annem seni bu hayattan çıkaracağım

annesi bir şey söylemeden oğluna sıkıca sarıldı. öyle bir sarıldı ki sanki bir daha göremeyecekti. sinan evden çıktı ve vadatın yanına gitti. sinan 1.87 boyunda kumral ve yakışıklı bir tipti.

vedatla buluştuktan sonra bir kafeye gittiler oturdular. onları orda otururken arkadaşları görmüştü. sonuçta Denizli küçük bir yerdi. sonra hop sinan diye bir ses geldi. sinan bakınca ahmet, veli,ebru, nisa ve yanlarında iki kişi daha vardı. sinan hemen davet etti ve ne içersiniz diye sordu. herkes bira istedi ve sinan ben kola alacağım dedi. sinan içkiden nefret ederdi çünkü babası içip içip annesiyle zorla birlikte olur ve sinanı hep döverdi. sinan babasına diklenince annesi araya girip yapma oğlum o senin baban derdi. sinan kola isteyince herkes sinana şaşkın gözlerle baktı. vedat hariç çünkü o durumu biliyordu. sinan kimseye bir şey anlatmayı sevmezdi. hatta vedattan başka çok nadir kişilerle görüşürdü. kız arkadaş zaten yapmazdı çünkü durumu ortadaydı. aileme yük olacağım diye kızlardan uzak dururdu. sinan derin düşüncelere dalarken ortam biraz daha canlanıyordu. vedat diğer iki kızdan biri ile sohbetini çoktan ilerletmişti. kızın adı cemreydi. sinan diye bir ses geldi. ardından dürtükleme ve sinan daldığı düşünceden çıktı. merhaba dedi ince ve naif bir ses. ben pelin. selam pelin dedi ve derin düşüncelere geri dönerken ismini söylemeyecekmisin diye saçma bir soru aldı. zaten biliyorsun diye tersledi kızı. sonra hatasını anlayıp kusura bakma öyle demek istememiştim dedi. kız önemli değil dedi ve birasından bir yudum aldı. sen neden içmiyorsun sinan dedi. sinan ben içkiyi pek sevmem dedi ve toparlanmaya başladı. vedata tuvalet işareti yaptı. sakalıya oynadı ve vedata döndü. bu onların her zamanki hareketleriydi. ve vedat müsadenle cemreciğim dedi ve kalktı. sinan kalkarken pelin kolundan tutup nereye gidiyorsun dedi. izninizle hanımefendi tuvalete pardon lavoboya dedi alaycı bir ses tonuyla. sinan sadece zeki insanlarla konuşmaktan hoşlanırdı. boş muhabbetlere hiç girmezdi. vedatın yanına gitti ve kanka ben kalkayım annem bekler dedi hem yarın sınavımız var iyi bir uyku çekip malum durumları halletmem lazım dedi. vedat hiç ısrar etmedi çünkü sinan ısrarlardan hoşlanmazdı. biraz para uzattı vedata ama vedat almadı. kanka dalga mı geçiyosun bir kola içtin dedi. sinan uzatma al işte dedi ve gömleğinin cebine koydu. masaya gelip iyi geceler size dedi ve cüzdanını alıp çıkışa doğru ilerledi. giderken kolunu bir el tuttu yumuşacık bir el. arkasına döndüğünde ise çok güzel bir kız masum bakışlarla gitme dedi. pelindi bu. sinan ne oluyor bu samimiyet diye içinden geçirdi. sonra kızın cümlesinin bitmesini bekledi. gitme zaten daha yarım saattir burdasın ve herkes çok eğleniyor. bence sen de biraz eğlenmelisin diye kolundan çekiştirdi. alkolün özgüveni heralde içinden geçirdikten sonra. gitmeliyim yarın sınavım var dedi.
pelin bizim de yarın sınavımız var ama bu hayatın sonu değil ki dedi.ama sinan için hayatın sonuydu belkide. gitmeliyim dedi ve kolunu çekti. eve doğru yürürken kızın o masum bakışı geldi aklına. kız çok güzeldi. sarı saçlı mavi gözlü ve inanılmaz gerizekalıydı sinana göre. eve geldiğinde şok oldu.