0
Şimdi burda şuna dikkat çekmek istiyorum, biraz klişe ama bize namaz kalmamız gerektiği söyleniyor Allah tarafından, peki neden? O'nu tesbih etmek için, yani yüceltmek için. Şimdi doğruyu söyle kaç tane insan namaz kılalım derdi? Ben söyluyum hiç bir insan demezdi. Peygamber ve kitaplar bu kuralları bize açıklar, ha bu islam'a inansan senin için geçerli olurdu. Peki evrensel ahlak yasasını düşününelim, o meşhur Kholberg'in yasası, kaç kişi böyle bir yaşamı kabul ederdi. Şuan güçlünün güçsüzü nasıl erdiğine şahit oluyoruz kardeşim. Sen diyceksin ki onlar olmasa da olur, peki peygamber ve kutssl kitap olmasa nolur? iyiler cennete kötüler cehenneme, biz böyle düşünürdük en azından, peki iyi olan nedir kötü olan nedir? Kholberg'in eczane sorusunu araştır, bize göre doğru olan o an bir baskasi için yanlış olabilir. Yani doğruyu ve yanlışı ayırt edemeyiz çünkü her insan kafasına göre doğru ve yanlış terimini kullanacaktır. Diyelim ki evrensel bir düzen kurduk, belli kurallarimiz var, peki bu kuralları uygun olmadığımızda neden çiğnemeyelim? Sonuçta bunlar Tanrı'nin emri değil, bize göre o an doğruysa yaparız, çünkü bunu Tanrı'nin da iyi olarak kabul edeceğini düşünürüz. Mesela ben bir ürünü sırf piyasada az olduğu ve zorunlu bir ihtiyaç olduğu için pahalıya satıyorum, bana göre yaptığım ticaret ve serbest ekonomi, istediğim gibi de satarım, bu diğer insanlar için yanlış olsa da benim sistemimde doğrudur, ben onlara kötülük de yapmıyorum, isteyen alır isteyen almaz diyorum. Ama Allah ticarette adaletli olun diyor, bu ne demek? Adaletli olmayanın cirasini yaktım diyor. Yani kısaca kardeşim insanlar çıkarcidir, bunu sende görüyorsun be güzel kardeşim her tarfta çıkar konuşuyor, ama beni dizginleyen şey inancım, ne torpille ise girip memur oldum, ne de birinin canına kast ettim, gücüm yetmediğimden değil ama kimseye yumruk bile atmadım hayatımda olur da haksızsam kardeşime nasıl vurdum diye hesap veremem.