-
201.
+4 -1Güneşin ilk ışıklarıyla birlikte gözlerimi yeni bir güne açtım. Bu kez beni uyandıran şey sabah ezanıydı. imamla görüşmek ve olanları anlatmak için bundan daha iyi bir fırsat olamazdı. Hemen üstüme bir şeyler giyip aşağı indim. Annemlere namaza gittiğime dair bir not bırakıp yola çıktım. Cami, eve 10 dakikalık mesafedeydi. Koşar adımlarla cami avlusuna girdim ve abdestimi alıp içeri girdim. Namazı kıldıktan sonra herkes yavaş yavaş camiden çıkarken ben imamın yanına gittim ve biraz konuşmak istediğimi söyledim.
“Konuşalım evladım, anlat bakalım bir derdin mi var? Yoksa havadan sudan mı konuşmak istiyorsun?”
imam tahminimce 55 yaşlarında, sakalları ağarmış olmasına rağmen vücudu oldukça zinde görünen biriydi. Yere bağdaş kurdum ve tüm olanları anlattım.
Anlattıklarımı ilgiyle dinledi ve sözlerim bittiğinde benden bulduğum kağıdı istedi. Çıkmadan önce pantolonumun cebine koymuştum, kağıdı çıkartıp ona verdim. 10-15 dakika boyunca dikkatle inceledikten sonra bana “Git burdan!” diye bağırdı. “Hocam ne oldu bir şey mi yaptım?” dediğimde yapmadın ama yapmak üzereydin. Beni bu şerlilere bulaştıracaktın, git başka birinde bul dermanını benden sana fayda gelmez! Bir daha da bu camiye sakın gelme diye bağırıp beni camiden kovdu.
başlık yok! burası bom boş!