/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +1 -1
    Sene 2007 Bodrum da yaşıyoruz, liseden yeni mezun oldum yaz tatili. Okul yok iş yok tam bir ergenlik dönemi.

    Bembeyaz bir kedim vardı. Her eve geldiğimde beni köpek gibi kapıda karşılar kendini sevdirirdi. Bir gün yine eve geldim kedim yine beni kapıda karşıladı, kendini sevdirdi. Bende onunla konuşuyorum tabi hoş buldum oğlum nasılsın ne yaptın vs gibi. 1 2 dk sevdikten sonra kapıyı tırmaladı (tuvaleti gelince her zaman yaptığı şeydir) bende açtım, çıktı gitti. Ayakkabılarımı çıkarıp salona girdim ve şok oldum az önce sevdiğim kedim salonda annemin kucağında oturuyordu. Annemde bana “sen kimle konuşuyorsun kapıda” diye sordu “eee kediyle” dedim. “Kedi 2 saattir benim kucağımda şaşırma” dedi bana. Olaylar bu şekilde başladı.

    Ben bu olaydan sonra her gece kabuslar görerek uyanmaya başladım. Annemle bir kaç ay sonra başka bir eve taşındık daha küçük bir ev. Fakat ev felaket rutubetliydi ve benim odamda ki pencerenin dibinden dere geçiyordu. Neyse yerleştik her şey yolunda bir sıkıntı yok. Her gece saat 2.00 ile 2.30 arasında üzerime sanki dolap düşmüşcesine bir ağırlıkla uyanıp o ağırlığı üstümden atmaya çalışıyordum. (Sabah ezanına kadar sürüyordu bu durum). Bas bas bağırıyorum ama sesim çıkmıyor. Çırpınıyorum resmen o ağırlıktan kurtulmak için ama mümkün olmuyor. Dua etmeye çalışıyorum “Bis..” dememle kafam karışıyor bırakın duayı besmele çekmeyi unutuyorum. Yaklaşık 1 ay boyunca her gece bunu yaşadım artık uyumaya odama gitmeye korkar olmuştum. Her seferinde anneme anlattım her seferinderüya görüyorsundur dedi. Daha çok kızıyordum neden inanmıyor diye. Belli bir süre sonra o kadar alıştım ki bu duruma ağırlığı hissedince korkmamaya rüyaymış gibi davranmaya başladım. Bir süre sonra bu durum kesildi artık gelmiyordu. Baya sevinmiştim kendi kendime ooh kurtuldum misali ve bu pgibolojiden çıkınca unutuverdim bir an yaşadıklarımı. Yaklaşık 1 ay sonra yine sevgili kedimi aldım ve yatağıma girdim. 1 saat sonra falan tam uyumama yakın kedi salona gitti. Bende uyumaya devam ettim. Yaklaşık 10 dakika sonra penceremin çaldığını duydum. (ev giriş katta yatağımın bitimindeki duvarın tam arkasında dere var ve oraya birinin girmesi mümkün değil çok dar bir yer). Uyku sersemi amaaan rüzgardır yaprak falan çarpmıştır diye düşündüm uyumaya devam ettim. Tekrar pencere çaldı ki penceremde demir parmaklık var kedi gelmiştir kuyruğuyla vuruyordur diye düşündüm perdeyi yavaşça açtım açmaz olaydım bembeyaz bir surat parmaklığın içinden bana bakıyor. Göz burun ağız yok sadece surat. Yemin ederim tüylerim diken diken oldu yazarken. Perdeyi kapatmayla annemin yanına fırladım ağlaya ağlaya. Anlattım sadece kafa sallayarak beni dinledi annem. Gel yanıma yat burada uyu dedi. Anne bir şey demiyecekmisin artık diye sorduğumda. “Ben seni korkutmamak için bir şey söylemedim ama ben ablana hamileyken bana da musallat olmuslardı, baban ve babaannen de şahittir”. Dedi. Küçük cüceler her aksam karnımı severlerdi iyi huyluydular asla zarar vermediler diye bir başladı anlatmaya ben hüngür hüngür ağlıyorum tabi korkudan. inanın 4 gün uyumadım korkudan en son artık uykuya yenik düşüp bayılmışım. O günden sonra hep salonda sesli ortamlarda uyudum. Bu durum geçti bitti..
    ···
   tümünü göster