Albus Dumbledore Örgütü (ADÖ) Sihir Bakanlığına nasıl sızdı anlatıyorum:
96 nın yazında bana kağıt geldi Hogwartsdan. Okula çağırılmıştım. Ulan ben sihirdir büyüdür anlamam, aile desen ailede de yok böyle bir şey. Zaten bir tak kazanamamışım bari yurtdışında okurum diye sevindim açıkçası. Babam Albus Hoca efendi’ yi sevip sayardı. O dönemin Sihir Bakanıyla araları iyiydi hoca efendinin ve yurtdışında olan okuluna baya yardım yapılırdı. Ben okulu kazandım kazanmasına para yok ki yurtdışına gideyim. Okul a bir mektup yazıp maddi sıkıntılar nedeniyle okula gelemeyeceğimi belirttim. O günün akşamında izbandut gibi bir herif geldi ben seni zütürürüm okula dedi. Babam hoca efendi ilim için paraya kıyıp adam yollamış evimize diye gözyaşlarını akıtırken ben bir muallaklik olduğunu sezmiştim. Neyse okula geldik falan öğrenci seçimleri yapılacak sıra bana geldiğinde elemanın biri seçmen şapkaya bir şeyler söyledi, ben daha şapkayı kafama takar takmaz “Gryffindor” diye bağırdı gavat. Bu olayın ertesi sabahı Albus Hoca Efendi beni ve 8 kişiyi odasına çağırdı. Aramızda şu konuşma geçti: Dumbledore : D Ben : B
D: Kardeşlerim sizlerin büyü yetenekleri yok. Ama biz size güveniyoruz hepinizi istediğiniz yere yerleştireceğiz siz yeter ki bizden bağınızı kesmeyin.
(Arkadaşlarım kafalarını sallayarak onay verdiler.)
B: Hocam bu şekilde başkalarının hakkını yemiş olmaz mıyız? Caiz midir bu ?
D: Merlinin sakalı aşkına! Böyle bir şey olduğunu nereden çıkarttın evladım ? Bu sizin kaderinizde var hadi gidip dinlenin.
Odadan çıkarken bir muallaklik olduğu düşüncesi içten içe beni kemirmeye başlamıştı.