-
101.
0kişiliğimi oturtamamanın sancılarını yaşıyorum.
kimim ulan ben? nasıl biriyim? iyi ve kötü nedir? kafamda bunları sorgulamamak istiyorum. aklım bırak ulan kötü olsan noolur bu saatten sonra derken vicdanım ''nooldu lan o aşk böceğine? eliz'in sana yaşattığı acıları başkalarının hayatları üzerinde oyun oynayarak mı unutacaksın? egon tatmin olmayacak mı hiçbir zaman?''
sahi, ego problemimden bahsetmiş miydim?
ilköğretimde şişman ve güzel kızlar tarafından reddedilen çocuk olduğumdan mı bilmiyorum. aşağılık kompleksim lisenin başında mevcuttu. tipim yerine oturup ciksi ve yakışıklı çocuk olunca güç beni tatmin etmedi. çok istediğim eliz'i de alamayınca egom daha çok sarsıldı. herkesi gibeceğim modumda takılmaya başladığım zamanlara başlayalı çok olmuyor.
ben bilir kişi miyim? ben uzman mıyım? ben kimim lan? açıkcası bilmiyorum.
pazar günüydü. ırmak'la sevgili oluşumuzun üzerinden 9 gün civarı geçmişti. benim sabahtan dershanem vardı, onun öğleden sonra. mesajlaşıyoruz tabii ki. bana öyle bir cümle söyledi ki, düşüncelerimden sıyrılıp gibimin derdiyle ilgilenmeme sebep oldu.
çok bitkin hissediyorum bugün. evde de kimse yok. nasıl yemek yiyeceğim ya ben...
kafamda bir kaç senaryo dolaştı ve hepsinin sonu gol sevinçleriyle, çimde kaymalarla, drogba'dan efsane bir goooool çığlıklarıyla bitiyordu.
ben seni dershane çıkışı alır evine bırakırım.
zahmet etme falan dese de saçmalama ya falan dedim.
babam eve gelince baba ben kütüphaneye gideyim de orada ders çalışırım. dedim. arabayı alıp kızın dershanesinin önüne gittim.
hayatımda sadece o anda 16 yaşında kızlarda gözü olup kız mesleğin önüne arabayı çeken 25-30 yaşlarındaki şahinci çakallara benzettim kendim. kendi kendime de güldüm.
arabayı tarif ettikten sonra geldi bu. üzerinde bir tane kapişonlu vardı. kız içinde kayboluyordu. altında da kot pantolonu vardı.
ee evi tarif et bakalım.
başlık yok! burası bom boş!