1. 1.
    0
    Yine o gözler ve ben yine ne olduğunu anlayamamış bir vaziyetteydim. Tek fark bu sefer yerde değil bir arabanın içinde etrafımı izliyordum. Arabadaki ışıksız ortama gecenin karanlığı da eklenince yanımdakileri seçmem zorlaşıyordu. Sessizlik hâkimdi, emin olduğum tek bir şey vardı oda o gözlerin bana doğru baktığı.

    Saniyeler içinde gerçekleşen bu duruma müdahale şansım pek yoktu ki zaten olayların bu kadar hızlı gerçekleşmesinin bir nedeni de boynumdaki sızıydı. Merakımın yanında arabadaki ortam sayesinde bir de korku eklenmişti. Yıllardır yaşadığım tek başınalık sanki artık zincirlerini kırıyor ve beni başka biri olma yoluna doğru zütürüyordu. Sokak ışıklarının arabaya yansımasıyla onunda ellerinin bağlı olduğunu fark ettim. Nereye gidiyorduk? Bu adamlar kimdi? Kendimi bir oyunun içinde hissediyordum. Yıllardır izlediğim filmler, okuduğum kitaplar sanki beni içine hapsetmişti. Yaşadıklarıma inanmakta güçlük çekiyordum.
    Araba yavaşladı ardından kapı açıldı. Yaklaşık olarak yirmi beş dakikadır arabadaydık fakat bir o kadar zamanda uyuduğumu düşündüm ve kimsenin ağzından tek bir kelime çıkmamıştı. Tahmin ettiğim gibi şehir dışında bir yere gelmiştik. Arabadan inerken zorlanmıştım, ellerim bağlı yürüme egzersizleri pek yapmıyordum neticede. Arabada toplam dört adamın olduğunu fark ettim iki kişi önden gidiyor diğerleri ise bizimle geliyorlardı, sanki kaçmaya çalışsak bu şekilde buradan çıkabilecekmişiz gibi. Öndeki adamlardan kel olana karanlık, ince ve uzun olana da sakin ismini takmıştım. Etrafta saatin geç olduğunu da düşünürsek kimselerin olmaması normaldi. Yapımı bitmemiş bir inşaat gözüme çarptı fakat bu inşaatın uzun süredir böyle kaldığını düşündüm, sıvaları bile dökülmeye başlamıştı. Tam inşaata doğru gittiğimizi düşünürken gözüme ışığı parlayan bir kulübe çarptı. içeriye önce karanlık ve sakin sonra da biz girdik. Bize eşlik eden adamlar dışarıda kalmışlardı. içeride bize doğru bakan gözler, yıllardır tanıdığım birine aitti.
    ···
   tümünü göster