+4
Yukardan birkaç resim çektim ve sessizce izlemeye devam ettim. Benim asla erkeklerle işim olmaz, ama onları izlerken yarağım kazık gibi oldu. Yaklaşık 10 dakikadır sürüyordu pompalaması. Selim sonunda böğürerek Vedat'ın zütüne boşaldı. içinde biraz durup çıktı. Sonra da yarağını derede yıkadı. Ben gibişmeleri bitti diye tahmin etmiştim, ama şimdi de Selim domaldı ve 15-20 dakika da Vedat Selim'in zütünü gibti. O arada ben yine birkaç resim çektim. Vedat'ın da boşalıp yarağını yıkamasını bekledim. Sonra da, "Napıyorsunuz lan muallakler, birbirinizi mi gibiyorsunuz?" diye seslenerek aşağı indim. Beni görünce şaşırdılar, Vedat hemen, "Düşündüğün gibi değil valla, yüzmeye geldik!" dedi. Selim de onu onayladı.
"gibtirin dıbına koduğumun muallakleri, yukardan yarım saatir sizi izliyordum!" deyince, ikisi de Dut yemiş Bülbül gibi sustu. "Merak etmeyin, gördüğümü kimseye söylemem! Ama buna karşın siz de bana kıyak yapacaksınız!" dedim. Vedat, "Ne kıyağı? Sen de mi züt gibmek istiyorsun?" diye sordu. "Yok lan, siz birbirinizi istediğiniz gibi gibin! Ben amcık gibmek istiyorum!" dedim ve elbiselerini verdim ellerine. Aceleyle giyindiler. Çıktık yukarıya motorun yanına. Bunlara birer sigara ikram ettim. Ağacın gölgesine oturduk. Sigaralarımızı içerken, "Ee, sayın bakayım köydeki gibişen karıları!" dedim. Önce, "Biz nerden bilelim... " dediler, ama sonra tek tek anlattılar kimlerin kimlerle gibiştiğini. Hayret ettim, hayatta aklımın ucundan bile geçmeyecek karılar kızlar vardı saydıkları arasında. En çok övdükleri de Kahveci Memduh'un kızı Hatice idi. Selim'in anlattığına göre, kız resmen yarak hastasıymış ve günde 5 vakit yarak yese doymak bilmiyormuş.