-
76.
+6Salona girerken içerdeki herkese toptan selam verdim. Eniştem misafirlere beni taktim etti, izmir'de Üniversitede okuduğumu söyledi. O sırada Almancı Ramazan çavuş, "Öp bakayım elimi kerata!" diyerek elini uzattı. Parmağında Kehribar taşlı, gümüşten, büyükçe bir yüzük vardı. Emrivaki yapmasına sinirlenmiştim, hiç sevmezdim böyle şeyleri. Yine de öptüm elini. Ondan sonra da diğer büyüklerin ellerini öptüm. Salonda birkaç tane de ufak oğlan çocuğu vardı, öptürmek istemediğim halde onlar da benim elimi öptüler. Ben Vedat'ın yanına oturacakken, Ramazan çavuş, "Gel şöyle yanıma otur Haruncuğum, sohbet ederiz!" dedi. Bu hareketine de sinir olmuştum. Ama kızını gibmek istiyorsam, onun bu davranışlarına katlanmak zorundaydım.
Küçük kızların birisi tepsi dolusu çayla geldi içeriye. Çaylarımızı aldık, içerken, bir başka küçük kız da bana Kolonya ve Akide şekeri ikram etmek istedi. Elime çok ama çok az Kolonya dökmesine izin verdim, sürdüğüm parfümle hiç uyuşmayacaktı. Ayıp olmasın diye bir tane de Akide şekeri alacaktım ki, Ramazan çavuş elimi tutup mutfağa doğru seslendi, "Nurcan kızım, Almanya'dan getirdiğimiz çikolatalardan getir, annenin valizinde olacaktı!" diye. Yine yapmıştı yapacağını.
başlık yok! burası bom boş!