/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +29 -2
    Üst edit : http://incisozluk.com.tr/...-günlüğünü-okuyorum/

    Yaşamış olduğum benim hikayemdir. Benim icin yakın sıgaraları.

    Bir zamanlar küçük bir sirkan varmış. Annesi ona üzerinde kırmızı başlığı olan bir pelerin almış. Sirkan bu pelerini çok seviyormuş ve nereye gitse onu giyiyormuş. Bu nedenle de herkes ona Kırmızı Başlıklı Sirkan diyormuş.

         Bir gün “Kırmızı Başlıklı Sirkan!” diye seslenmiş sirkanın annesi. “Büyükannen hâlâ hasta. Hadi giyin de, ona yaptığım şu çöreği zütür.”

     

     

            Kırmızı Başlıklı sirkan da elbisesini giymiş, üzerine kırmızı başlıklı pelerinini geçirmiş, başlığı çenesinin altında sıkıca bağlamış ve yola çıkmış.

           “Tavşan Ormanı’ndaki yoldan ayrılma sakın!” diye seslenmiş annesi arkasından. (Ormanın adı Tavşan Ormanıymış, ama içinde uzun zamandır bir tek tavşan bile yokmuş - neden olmadığını birazdan öğreneceksiniz.)

           “Ayrılmam anne,” demiş Kırmızı Başlıklı Sirkan.

           Tam ormana girmiş, birkaç adım atmış ki, çalılıkların arasından bir ses duymuş. Yola birden bir kurt fırlamış. Kırmızı Başlıklı Sirkan korkusundan az kalsın donuna sıcıyormuş. Fakat kurt hiç de öyle düşmanca görünmüyormuş. “Nereye böyle küçük sirkan?” diye sormuş kurt.

           “Büyükanneme gidiyorum,” demiş Kırmızı Başlıklı Sirkan. “Tavşan Ormanı’nın sonunda ki ilk ev. Büyükannemin sağlığı pek iyi değil. Bu arada adım ‘küçük sirkan’ değil, ‘Kırmızı Başlıklı Sirkan.’ ”

           “Özür dilerim,” demiş kurt. “Bilmiyordum. Bak sana ne diyeceğim. Ben bir koşu gidip Büyükannene senin yolda olduğunu haber vereyim. Yalnız sakın yolda oyalanayım falan deme, olur mu? Başına bir şey gelmesini istemeyiz, öyle değil mi?”

           Kurt oradan hemen sıvışmış! Çünkü yakınlarda coni sins dolaşıyormuş. Eğer sirkanı hemen orada yerse, coni sinsin sirkanın yardımına koşacağını biliyormuş.

           Kırmızı Başlıklı Sirkan, çiçek toplayarak, kelebeklerin peşinden koşarak, kuş seslerini dinleyerek yolda ağır ağır ilerlerken kurt kestirmeden Büyükannenin evine varmış, kapıyı çalmış.

           “Kim o?” diye seslenmiş içeriden yaşlı kadın.

           Kurt sesini değiştirerek, “Benim, Kırmızı Başlıklı Sirkan,” demiş. “Çayın yanında yemen için sana çörek getirdim.”

     ''Kapı açık güzelim,” diye seslenmiş Büyükanne. Kurt hemen içeri dalmış. Öyle açmış ki! Günlerdir hiçbir şey yememiş. Bu yüzden Büyükanneyi çiğnemeden bir lokmada yutuvermiş. Biraz sonra Kırmızı Başlıklı Sirkan Büyükannenin kapısını çalmış.

           “Kim o?” diye seslenmiş kurt yumuşak bir sesle.

           “Benim, Kırmızı Başlıklı Sirkan.”

           “Kapı açık güzelim,” diye seslenmiş kurt. “içeri girebilirsin.”

           Kırmızı Başlıklı Sirkan bir an için tereddüt etmiş. ‘Büyükannemin sesi ne kadar da garip böyle?’ diye düşünmüş. Sonra büyükannesinin hasta olduğu gelmiş aklına ve kapının mandalını kaldırıp açarak içeri girmiş.

           Kurt, Büyükannenin geceliğini giymiş, onun başlığını ve gözlüğünü takmış yatakta yatıyormuş. Yorganı boğazına kadar çekmiş, içerisi karanlık olsun ve suratı fark edilmesin diye de perdeleri iyice kapamış.

           “Elindekileri oraya bırak da yanıma gel canım,” demiş kurt.

           Kırmızı Başlıklı Sirkan çöreği yatağın yanında ki küçük masanın üzerine koymuş, ama hemen kurdun yanına gitmemiş. Çünkü Büyükannesi bir tuhaf görünüyormuş.

           “Kolların neden bu kadar büyük Büyükanne?”

           “Seni daha iyi kucaklamak için!” demiş kurt.

           “Kulakların neden büyük, peki?”

           “Seni daha iyi duyabilmek için!” demiş kurt.

           “Gözlerin neden kocaman, peki?”

           “Seni daha iyi görebilmek için,” demiş kurt.

           “Dişlerin neden sivri peki?”

           “Seni daha iyi yiyebilmek için,” demiş kurt.

           Bunu söyledikten sonra kurt artık daha fazla kendine engel olamamış ve yorganı bir tarafa atarak yataktan fırladığı gibi Kırmızı Başlıklı Sirkanı bir lokmada yutuvermiş. Sonra da karnı doyduğu için keyfi yerine gelmiş ve uykuya dalmış.

           Ama ne var ki kurt çok kötü horluyormuş. Evin önünden geçen coni sins onun horultularını duymuş. Büyükanneye kötü bir şey mi oldu acaba, diyerek kulübeden içeri girmiş. içeri girer girmez de orada neler olduğunu hemen anlamış.

           “Aylardır senin peşindeyim ciksi yaratık,” diye bağırmış coni ve kurdun kafasına kapıya sıkıştırarak güzel bi gibmiş. Sonra da önce Kırmızı Başlıklı Sirkanı sonra da Büyükanneyi dikkatle kurdun amından düşürmüş. ikisi de sapasağlammış.

           Büyükanne, Kırmızı Başlıklı Sirkanın ona getirdiği çöreği afiyetle yemiş. Kırmızı Başlıklı Sirkan büyükannesine bir daha hiçbir kurdun sözüne kanmayacağına dair söz vermiş. Eve dönerken tavşanların saklandıkları yerlerden çıktıklarını görmüş. Tavşan Ormanı yine eskisi gibi tavşanlarla dolu bir orman haline gelmiş.
    ···
   tümünü göster